Kitabın Tarihi - Kitap İncelemesi

Kültür ve Sanat - 07 Haziran, 2021 - Okuma Süresi: 5 Dk.

07 Haziran, 2021

Kitabın Tarihi - Kitap İncelemesi

Albert Labarre’nin “Kitabın Tarihi’’ kitabında da başlıktan her ne kadar tarihsel bir kitap üretim serüveni okuyacağımızı düşünsek de aslında bize kitabın üretiminin tarihsel akışının beraberinde coğrafi bölgelere göre tarihleri ele alınmış ve aydınlanma da diyebileceğimiz ilerlemeciliğe karşı serüvenlerinin anlatılmış, bölüm bölüm antropolojik, sosyolojik ve tarihi değerler de içeren çok yönlü bir kitaptır.

 "KİTABIN TARİHİ'' BAĞLAMINDA MODERNLİK VE ENTELEKTÜELLİK

İnsanoğlu, ilk çağlardan itibaren anlatmaya ve iz bırakmaya istekli olan bir tür olmuştur. İz bırakma isteği, ilk çağlardaki insanların kil ve çivi yazısı örnekleriyle ilişkilendirebileceğimiz çoğu örneklerle doludur. İlk çağlardan kronolojik olarak ileriye gittiğimizde ise kâğıdın keşfiyle karşılaşıyoruz. Papirüsün, parşömenin ve kağıdın üretim ve ortaya çıkış serüveni ile de yavaş yavaş insanlığın aydınlanma diyebileceğimiz, kendisine yazmak ve üretmek için yeni yollar aradığı bir macerayı okumuş oluyoruz. Burada kitapta okunulana göre kağıdı Avrupa’ya Araplar tanıtıyor ve bundan sonra kağıt ucuz bir hammadde haline geliyor. Genel modernlik tanımlarıyla düşündüğümüzde bu bilgi oldukça ilginç görünüyor zira Arapların şu an 21. yüzyıl gereksinimlerini yavaş yakaladığını düşündüğümüzde, kâğıt gibi müthiş bir yeniliğin ilk bu coğrafyadan çıkıyor olması düşündürücü bir gerçeklik sunuyor.

  Matbaadan önce bilgi çok sınırlı insanlar arasında dönüşüm yaşıyor ve bu sınırlar içerisinde dolaşım gösteriyor. Kitaplar çoğaltılamıyor, çoğaltıldığı dönemlere doğru da burjuvazinin doğuşuyla beraber bilgi de sınıfsal bir hal alıyor. Amaç bu noktada aracı doğuruyor ve matbaanın icadıyla reformlar, bilimsel gelişmeler birbirini ardından geliyor. İnsanlığın bu gelişmelerle eski olandan tamamen kopması ve yenilikçi düşüncelere sarılması modernliği inşa ediyor. Entelektüel de tam bu anlamda Orta Çağ’ın düşüncelerinden insanları kendi yenilikçi ve aydın düşünceleriyle kopartmaya çalışan son derece devrim ruhu taşıyan insanlar olarak ortaya çıkıyor. Matbaanın ve modernliğin gelişimiyle Orta Çağ’dan uzaklaşma başlamıştır diyebiliriz fakat burada matbaanın ilk icadından sonra hep dini içerikli kitapların basılmasıyla bir soru işareti de barındırıyor. Bir miktar aydınlanma düşüncesinin gelişmesi bu noktada sanki yine içinde devrim ruhu taşıyabilen ve toplumu dönüştürme kaygısı taşıyabilen belki de o dönemde entelektüel isimleriyle anılmasalar da dönemin ileri akılları diyebileceğimiz insanlar olmuştur. Bu bağlamda bazı icatları ve ilerlemeci düşüncelerin gelişimini entelektüellikle bağdaştırsak da entelektüelin aslında geçmiş çağlardan beri edinilen bilgiyle harmanlanmış bir beyinden ortaya çıktığını görmekteyiz.

  Tarihsel, dönemsel ve coğrafi bağlamda entelektüelliğin doğuşu olmuştur desek yanlış sayılmaz. Zira yeni icatlarla, gelişmelerle, düşünce akımlarıyla, hayatın her alanında sirayet eden eski yaşamdan kopup yeniyle tanışma yani modernleşme hareketi içinde olan Avrupa tam da o aydınlanmacı zamanında entelektüellerini, sanatçılarını, bilim insanlarını ortaya çıkartmıştır.

  Tarihsel gelişime modernlik ve entelektüellik kavramlarının açısından Kitabın Tarihi bağlamında ele alırsak eğer belki de en önemli dönemlerden biri burada Sanayi Devrimi olmuştur. Sanayi Devrimi yepyeni bir dünyanın başlangıcını resmetmiş ve eski düzenden tamamen kopartarak yeni düzenin ismine kapitalizm demenin vaktinin geldiğini söylemiş, artık tam olarak modernliğe geçişin simgesi olmuştur. Bu dönemde kitapların çoğaltımı artmış, artık dini içerikler dışında yazılan edebi metinler çoğalmıştır. Hayatın bir alanındaki gelişme diğer alanına çok net bir biçimde yansımıştır. Bilginin bu denli hızlı yayılımı ve herkesin bilgiye bir noktada ulaşımı eğitim öğretimden başlayarak, üretime ve hızlı yaşama kadar hayati çoğu şeyin değişmesine olanak sağlarken; entelektüelliğin aslında bu aşamada artışa uğradığını düşünebiliriz fakat bilgiye ulaşmaktan ziyade bilgiyi nasıl yorumladığı önemli olacak olan entelektüel, burada bir çelişkiye de düşmüştür; artık kim entelektüeldir?

  Sanayi devriminden sonra gelişmekte olan kapitalizmin insan yaşamını yabancılaştırması, tekdüze bir hayatın başlangıcı ve kitabın bu noktada artık insanların ulaşımından ziyade okunamama durumuna geliyor olmasına entelektüel eğer aydın bir kimseyse hoş karşılamayacaktır. O zaman entelektüelin ayrımı da bu kapitalizmle başlamış olacaktır. Her entelektüel aynı zamanda aydın mıdır sorusu akıllara gelecektir. Modernliğin doğurduğu tek tip bir yaşantının içinde, kitapta da bahsedildiği gibi, sadece oturma odalarında süs niyetine dizilen bir nesne haline gelmiş olan kitap, ulaşımı kolay fakat benimsenmeyen bir nesne halini almıştır. Entelektüel burada hem modernliğin doğuşuyla ortaya çıkmış gibiyken günümüzde modernliğin içinde bambaşka kaleler inşa eden bir üst sınıfa da denk gelmektedir.

  Genel olarak ele aldığımızda, Kitabın Tarihi açısından bakıldığında modernlik ve entelektüelin ortaya çıkmasının aslında ne kadar normal seyrinde ilerlediğini fakat bir noktada günümüze yaklaşırken ne derecede kırılmalar yaşadığını gördüğümüz değerlendirdiğimiz bir okuma oldu.

Haftalığın PeP'te!

İlk 15'a giren her içerik ile 200 TL kazan!

En popüler yazar sen ol!

Okunma puanını artır, kazan!

Liderlik Tablosu'na göz at!

Bu haftanın en çok okunanları.

E-bültenimize abone ol!

Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.

Gizlilik Sözleşmesi'nde belirtilen hüküm ve koşulları kabul ediyorum.