Karanlık Turizm Nedir?
Kültür ve Sanat - 13 Eylül, 2021 - Okuma Süresi: 5 Dk.
13 Eylül, 2021
Merhaba, yazımda Karanlık turizmin ne olduğundan ve ünlü karanlık turizm bölgelerinden bahsettim. Bu yazıyı yazmamın ana motivasyonu olan Dark Tourist adlı mini belgeseli de önermek istiyorum. Keyifli okumalar dilerim.
Karanlık Turizm (Dark Tourism), tarihsel açıdan ölüm ve trajedi ile ilişkilendirilen yerlere yapılan seyahatler olarak tanımlanır. Ayrıca Thana Tourism(Askeri Alan), Black Tourism(Siyah), Morbid Tourism(Hastalıklı) ve Grief Tourism(Keder) de denir. Kevin Fox Gotham, karanlık turizmi “insanların sıkıntı, vahşet, üzüntü ve acı ile karakterize edilen yerlere dolaşımı” olarak tanımlıyor. Karanlık turizmin daha spesifik bir bileşeni olarak, “afet turizmi”, turizm ürününün büyük bir afet veya travmatik olayın içinde ve sonrasında üretildiği durumları ifade eder. Karanlık turizm terimi 2000 yılında iki akademisyen, John Lennon ve Malcolm Foley tarafından son ölüm, felaket ve vahşete turist ilgisinin artan yaygınlığını araştıran bir kitapta yayınlandı.
Foley ve Lennon, karanlık turizmin gelişmesinin birkaç ana nedeni olduğunu öne sürerler. Biri tarihi daha iyi anlama ve onunla bağlantı kurma arzusudur, bu yüzden insanlar savaş alanlarını ve toplama kamplarını ziyaret eder. Bir diğeri, Batı kültüründen giderek uzaklaşan insanlar için ölüme yaklaşmaya yönelik bilinçaltı bir arzudur. "Buralara gittiğimizde yabancıları görmüyoruz ama çoğu zaman kendimizi ve belki de o koşullarda neler yapabileceğimizi görüyoruz." (Philip Stone, Central Lancashire Üniversitesi Karanlık Turizm Araştırmaları Enstitüsü)
Karanlık Turizm, ölüm üzerine felsefi sorgulamalar ile ilgilenirken aynı zamanda turistler için öğretici değere de sahiptir. Bazı turistler için bu bir saygı eylemiyken diğerleri için etik olmayan bir uygulama olarak da görülür. Bu açıdan karanlık turizm biraz tartışmalı bir alandır. Bu alanla ilgilenen turistler diğer insanların geçmişte çektikleri acıları görmek, tarihsel olaylara olan ilgilerini gidermek veya sadece yeni maceralara atılmak için kara turizmi seçer. Karanlık turizm mutlu bir boş zaman deneyimi olmasa da çoğu insan beraberinde gelen eğitimsel yönün tadını çıkarır. Karanlık Turizm için yapılan en büyük eleştiri “heyecan arayan, maddi güce sahip Batılılar için, soykırım, felaket ve otoriterliğin küresel sıcak noktalarında dolaşarak sıradan yaşamları hakkında daha iyi hissetmeleri için bir fırsat” olarak değerlendirilir. Karanlık turistin perspektifi hakkında pek fazla araştırma olmadığı için de aslında bu turizmi seçen insanların ana motivasyonlarını bilmek güçtür. Her yıl kaç kişinin karanlık turizme katıldığını veya bu sayının artıp artmadığına dair resmi istatistikler de yoktur. Dark-Tourism.com adlı çevrimiçi bir seyahat rehberinde görüldüğü kadarıyla, 112 ülkede yaklaşık 900 karanlık yer vardır. “Bunlar bize insan olmanın ne olduğu hakkında çok şey anlatan önemli siteler. Bence bunlar, üzerinde düşünmemiz ve yapabileceğimiz kötülüğü daha iyi anlamaya çalışmamız için önemli yerler." (J. John Lennon, Glasgow Caledonian Üniversitesi)
Karanlık Turizm, son yıllarda ilgi gören bir turizm türüdür. 90’ların başında akademik ilgi görmeye başlamış olsa da medya ve halkın ilgisi son zamanlarda artmıştır. Karanlık turizm, birçok farklı 'karanlık' faaliyeti kapsar. Bu Faaliyetleri bir yelpazede değerlendirirsek, yelpazenin bir ucu en karanlık turizm faaliyetlerini niteler. Bunlar nükleer felaketler, gemi enkazları hakkında bilgi edinmek yani genellikle eğitim için yapılan faaliyetlerdir. Bu etkinliklerde turistler gerçek tarihi yerleri ziyaret eder veya ilgili kişilerle konuşarak otantik bir deneyim elde eder. Örnek olarak Berlin Duvarı, Kamboçya’daki Tuol Sleng ve Ölüm Tarlaları verilebilir. Yelpazenin diğer ucunda ise daha ticari nitelikteki faaliyetler yer alır. Buradaki ana amaç turistlerin eğitiminden ziyade eğlenmesidir. Buna örnek olarak da Karındeşen Jack temalı lunapark gezintisi veya Kara Veba temalı komik bir oyun verilebilir. Bu tür faaliyetler tarihteki karanlık olayların veya dönemlerin etkili bir şekilde romantikleştirilerek turistlere sunulmasını sağlar.
Popüler karanlık turizm cazibe merkezleri arasında Auschwitz, Çernobil, Hiroşima Barış Anıtı Parkı ve Tuol Sleng Soykırım Müzesi bulunur. Daha az bilinen karanlık turizm cazibe merkezleri arasında mezarlıklar, zombi temalı etkinlikler veya tarihi müzeler sayılabilir. Türkiye’deki karanlık turizmin merkezleri arasında Anıtkabir, Gelibolu, Ağrı Dağı, Ani Harabeleri ve Haydarpaşa Mezarlığı vardır.
Yazımı sonlandırırken çok severek izlediğim Dark Tourist belgeselini de önermek istiyorum. 8 bölümlük bu kısa belgeselde Yeni Zelandalı bir gazeteci olan David Farrier karanlık turizmi seçen insanların ana motivasyonlarını öğrenmek için popüler karanlık turizm noktalarını ziyaret ediyor. Bazı bölümlerde insanların bunu neden seçtiklerini anlayabilirken ve kendi de aynı şeyleri hissedebilirken bazen de hiç anlam veremediğim korkunçlukta olaylarla ve yerlerle de karşılaşabiliyor. Eğer siz de dünyanın dört bir yanındaki karanlık turizm merkezleri hakkında daha fazla bilgi edinmek ve turizmin farklı bir yönünü görmek isterseniz, bu belgesel sizin için fazlasıyla tatmin edici olacaktır! Yeniden özgürce seyahat edebileceğimiz günlerde görüşmek üzere…
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.