Kalbinizi Isıtacak Filmler

Dünyanın yükleri omuzlarınıza bindiğinde kalbinizi yumuşatacak, içinizi sıcacık duygularla dolduracak 3 film önerisi... Biri dünyadaki en tatlı filmlerden olan Flipped, diğeri adını büyük ihtimalle çoktan duymuş olduğunuz fakat şans vermediyseniz sizi şans vermeye davet ettiğim Mamma Mia ve son olarak The Grand Budapest Hotel. Keyifli okumalar dilerim.

 

 

FLIPPED                 

                              

 

Flipped sizi şeker komasına sokucak cinsten bir film. Çocukken tanışan Juli ve Bryce isimli iki çocuğun kendilerini, birbirlerini ve aşkı tanımalarını izliyoruz. Yaşananlara önce Brayce'ın ardından da Juli'nin gözünden tanık oluyoruz. Olayların farklı bakış açılarından nasıl da farklı algılanabileceğini görmüş oluyoruz böylece. Ve gördüğümüz bir başka şey ise ailelerin çocuklarının karakterleri üzerindeki etkileri. İki farklı baba figürünün çocuklarının hayata bakışlarındaki etkilerine tanık oluyoruz. Filmin verdiği bir diğer mesaj ise bütünün kendini oluşturan parçaların bir araya gelmesinden daha büyük olduğu fikri. Bu mesajı verirken ve filmin tamamında kilit rolde bir ağaç var. Juli'nin çok kıymet verdiği ve kesilmemesi için çok çaba gösterdiği bir ağaç. Bu sahneleri izlerken Juli'ye sımsıkı sarılmak ve ona yalnız olmadığını haykırmak istedim. Juli harika bir karakter çok zeki, güzel, hayatın içerisindeki güzelliklerin farkında olan ve Brayce'ın dedesinin deyimiyle çok nadir karşılaşılan, gökkuşağı gibi renkli biri. Ben bütün filmi yüzümde iz bırakan bir gülümsemeyle izledim hatta gözümden yaşların aktığı anlarda bile silinmedi bu gülümseme yüzümden. Flipped benim kişisel favorim eğer kalbinizi yumuşatacak, sımsıcak bir film izlemek istiyorsanız bu film biçilmiş kaftan.

 

MAMMA MIA       

                               

İzlediğimde kalbimi sıcacık yapan filmlerin başında geliyor bu film. Mamma Mia bir müzikal ama durun okumayı bırakmayın müzikallere karşı bir ön yargınız varsa bile bu filme bir şans vermenizi çok isterim çünkü hikayesi, oyunculukları (Merly Streep başrolde), filmin çekildiği yerler, danslar, müzikler her şey o kadar iç ısıtıcı ki. Filmin tüm müzikleri Abba' ya ait. Çok eğlenceli şarkılar olduğu gibi (Dancing queen, Lay all your love on me, Does your mother know); özlem, pişmanlık gibi hislerin de içinize işlediği şarkılar var (Slipping through my fingers, our last summer, the winner takes it all). Filmin konusunu anlatmam gerekirse annesiyle birlikte, bir adada büyüyen Sophie hiç tanımadığı babasını merak eder ve düğününe davet etmek ister filmin devamında  karakterler birbirlerini tanıdıkça güçlenen bağlarını, zaman hızlıca akıp giderken kaçırdıklarımızı, aşkı, arkadaşlığı izliyoruz. Bu ışıl ışıl güneş kokan filmi izlemediyseniz izlemenizi muhakkak öneririm.

 

THE GRAND BUDAPEST HOTEL 

                  

Grand Budapest Hotel bir Wes Anderson filmi bu da demek oluyor ki filmimiz içerisinde epeyce pastel renkli ve simetrik  kare barındırıyor. En basit haliyle filmin konusu otelin müşterilerinden birinin oldukça yüklü mirasını otelin neredeyse her şeyinden sorumlu olan ve bunu büyük bir titizlikle yapan Mr. Gustave'a (Ralph Fiennes)  bırakması üzerine Mr. Gustave ve lobi çocuğun (Moritz Hepper) baş etmek zorunda olduğu olaylar..Film kahkahalarla güldürmeyi vaat eden bir film değil fakat yüzünüzde gülümseme oluşturacak oldukça absürt sahne var ve bu sahnelerde absürtlüğün hem komik hem de dramatik yanını bulabilirsiniz.Ana karakterimiz Mr Gustave oldukça nazik ve şahsına münhasır biri, en belirgin özelliklerinden biri işini küçümsemeden onu tüm benliğiyle yapması, bu özelliğinin diğer insanlarda saygı uyandırdığını birçok sahnede görebiliyoruz. Başlarına gelen tüm olayların yanı sıra Mr. Gustave ve lobi çocuğun  ilişkisinin derinleşmesini izlemek de çokça keyif veriyor. Filmin oyuncu kadrosu  oldukça güçlü, yan rollerde Bill Murray, Tilda Swinton, Saoirse Ronan, Edward Norton gibi isimler var. Wes Anderson'ın yarattığı bu rengarenk insanlarla dolu filmi umarım seversiniz.