Kadere Göz Kırpmak

1 Haziran 1968, hayatını dolu dolu yaşamış bir insanın elveda vakti. Unutulmaması gereken bir kişilik Helen Keller. Hayat hikayesini hep beraber öğrenelim.

Helen Keller, Amerika Birleşik Devletleri’nin Alabama Eyaletinin Taskanbiya şehrinde 27 Haziran 1880 yılında dünyaya geldi. Sağlıklı bir bebek olarak doğdu Helen. Ancak henüz 19 aylıkken geçirdiği ateşli hastalık sonucu görme, işitme ve konuşma yeteneğini yitirdi. Bu ani gelişen olay onun dış dünyadan kendisini soyutlamasına sebep oldu. Ailesinin uzun uğraşları, üstüne titremesi bir fayda etmiyordu. Fakat Helen bu soyutlanmadan kendi kendini çıkarmaya başladı. Zeki ve hassas bir çocuktu. Yolunu bitkilerin ve toprağın kokusunu alarak bulmaya başladı. Dokunarak insanların yaptıkları hareketleri taklit ediyor kendini beden diliyle ifade ediyordu.

Helen 5 yaşından sonra insanlardan farklı olduğunu anlamaya başlamış. İnsanların dudaklarıyla iletişim kurması ve onun bunu yapamaması onu hırçınlaştırmış. İlk başlarda dudaklara dokunarak taklit etmeye çalışsa da başaramamış. Şüphesiz profesyonel bir desteğe ihtiyacı vardı. İşte hayatını değiştirecek öğretmen Anne Sullivan ile bu sayede tanışacak. 20 yaşında olan bu öğretmen hayatını Hellen Keller’e adar. Kendisinin de görme sorunu olan Anne, aldığı özel eğitim sayesinde Hellen’a hayatı öğretir. Öncelikle onun iletişim sorunlarını çözmekle başlar işe. Sağırlar için geliştirilen işaret dilini öğretir. Sonrasında breyl yazıyla okuyup yazmayı, parmak uçlarını konuşan bir insanın dudağına dokunarak titreşimlerden o insanın ne söylediğini anlamayı öğretir. Bu Helen için önemli bir gelişmeydi. Çünkü bunu yapabilen insan sayısı o zamanlar çok azdı. 

Anne Sulliva’nın sabırlı ve özverili çalışması işe yarıyordu. Helen artık kelimeleri öğreniyor ve işaret dilini kullanıyordu. Hatta Helen’in öğrendiği ilk sözcükler su ve oyuncak oldu. Bu nedenle Haziran 1960 yılında Radcliffe Kolejinde anısına bir çeşme de yaptırılmıştır.

Zamanla Helen işitme engeli insanların çok zor başarabileceği konuşma becerisini de kazanmıştı artık. Öğretmenlik kavramını yücelten saygıdeğer Anne Sullivian, Helen için bir fenerdi artık. Dünyaya seslenecek kitaplarının ve haykırışlarının temelini oluşturan insandı.

Eğitim hayatı boyunca da yanında olan dersleri eline tek tek işaret ederek anlatan Anne, 1904 tarihte bir ilk olan kör ve sağır bir kişinin mezun olmasına vesile olmuştu. Harvard üniversitesinden pedagog olarak 24 yaşında mezun olan Helen ilk kitabı Hayatımın Hikayesini yazmıştır.

Bu kitabı o kadar beğenildi ki 50 farklı dilde çevrildi. Kadın hakları, eşitsizlik, körlük ve sağırlık gibi konularda da birçok kitap yazdı. Hayatında sağlıklı olmasına rağmen dilsiz kör davranan insanlara inat her zaman ezilen insanlar için ses oldu.

Birinci dünya savaşı sırasında müttefiklerin savaşta kör olan insanlar için Amerikalı bir iş adamıyla kurduğu rehabilitasyon merkezleri şu an halen hizmet etmeye devam etmekte olan American Foundation For The Blind kuruluşunun temelidir.

Helen Keller hayatı hakkında filmler şarkılar tiyatrolar yapıldı. Çeşitli ülkelerden davet alarak örnek hayatı ve çalışmalarıyla madalyalarla ödüllendirildi. Dünya için örnek bir insandı. Parmak uçlarıyla dünyayı keşfeden bu insan 35 ülke gezdi ve konferanslar düzenledi.

1936 yılında onu derinden sarsacak bir haber aldı. Anne Sullivan’ın ölümü Helen Keller için yeri doldurulamayacak bir kayıptı. Hüznü beraber yaşadıkları evi satmasına sebep oldu. Hayatı boyunca yanında olan bu insanın yokluğu onu tabii ki etkileyecekti.

Helen Keller 1968’de 88 yaşındayken Vesborgdaki evinde, dünyaya veda etti. Washington da olan cenazesi 20. Yüzyılda az kişiye gösterilebilecek bir ilgiyle uğurlandı.

Kader susmasını istedi fakat o hiç susmadı. Kader gözlerini kapattı o kimsenin göremediklerini gördü. Hiçbir zaman olaylara kulaklarını kapatmadı. İyimserliğiyle çoğu insana umut oldu. Umuyorum ki bizler de Helen gibi dünyaya umut dolu bakabiliriz.