Gericault: Akıl Hastalarının Portreleri

Kültür ve Sanat - 30 Aralık, 2020 - Okuma Süresi: 4 Dk.

30 Aralık, 2020

Gericault: Akıl Hastalarının Portreleri

Géricault resmi bir heykeltıraş gözüyle görüyordu.  Genellikle askeri, epik temaları resmetti. Neoklasizmi reddeti. Delacroix için hocalık yaptı. Şimdilerde ressamın adı romantizm akımı ve taş baskı ile anılmaktadır. 

Kimdir Bu Akıl Hastaların Resmeden?

Jean-Louis André Théodore Géricault (1791 – 1824) 

Sanatçı, 1791’de Rouen’de dünyaya geldi. Çeşitli ressamların atölyelerinde resimler yapmaya başladı. Daha sonra ustası Gros’un öncülük ettiği romatizm akımı ile tanıştı. O dönemde hakim olan Neoklasizmi reddeti. Delacroix için hocalık yaptı. Géricault resmi bir heykeltıraş gözüyle görüyordu.  Genellikle askeri, epik temaları resmetti. Şimdilerde ressamın adı romantizm akımı ve taş baskı ile anılmaktadır. 

Géricault ülkesi Fransa'ya döndükten sonra, akıl hastalarının portrelerinden oluşan bir resim serisi çizdi. Bu kişiler, ressamın arkadaşı ve psikiyatrik tıpta öncü bir doktor olan Étienne-Jean Georget'nin hastalarıydı ve her biri farklı birer hastalığa yakalanmıştı. Kullanılan detaycı stil ve etkileyici gerçekçilik sebebiyle dikkat değeri yüksek olan bu resimler, bireylerin psikolojik rahatsızlıklarını belgeledikleri için de ayrıca önemli sayılmakta çünkü onları gerçek hastalar olarak resmetmişti. 


Monomani 

Fransa'daki  psikiyatrinin kilit figürlerinden biri Jean-Etienne-Dominique Esquirol'du (1772-1840). Asıl ilgi alanı artık klinik kullanımda olmayan bir terim olan "monomani" idi ve hastaları sanrısal davranış sergilemeye yönlendiren belirli bir fiksasyonu tanımlıyordu.  Kendilerini bir başkası olarak hayal etme hali olan zihinsel bir hastalık. 

 

İlk eserimizle başlayalım: Kıskanç Kadın  (1819-1820) 

Gericault: Akıl Hastalarının Portreleri

Bu portre, Géricault'nun İngiltere'de kalmasından önce yaptığı çalışmalardan biridir. Sanatçı, pitoreskliğin tüm noktalarından kaçınarak, bu deli kadının gerçek bir hastası oluşunu resmetmiş ve böylece geleneksel portre kurallarından kopmuştur. Özellikle kadının şapkası, kıyafeti, garip ifadesi ve şişkin kırmızı gözler gibi bazı unsurlarla bunu destekliyor. 

 

Askeri Komuta Yanılgılarından Acı Çeken Bir Adamın Portresi (1822) 

Gericault: Akıl Hastalarının Portreleri

Resimde gördüğümüz adam kendisini askeri kumandan zannetmekteymiş. Napolyon olduğunu idda ediyormuş. Düşüncelere dalmış bir hali var. Kıyafeti,  göğüsündeki soluk renkli parlamayan madalyonu, onun eski, yıpranmış  ipi, püsküllü şapkası, ve omuzunun üzerindeki pelerini ile kendi iç dünyasında o bir kumandan. Giydiği kıyafetler ve aksesuarları ile kişilik sahibi olduğunu zannediyor...Resimde genel olarak karanlık ve kasvetli bir hava hakim olduğunu görüyoruz.

 

Çocuk Kaçırmanın Monomani'si Olan Adam (1822)   

Gericault: Akıl Hastalarının Portreleri

Karanlık atmosfer ile birlikte ıssız görünüme sahip bir adam.  Çocukları kaçıran pedofili olduğu belirtiliyor. Gözleri yan tarafa doğru bakmakta, üzgün bir ifadesi var yaptıkları aklından geçiyor ve bunun ifadesi de yüzüne yansıyor sanki. Yamuk kravatı ve dağınık  hali ile de ilgisizliğini, boşvermişliğini seziyoruz.  

 

Kumar Bağımlısı Kadın (1822) 

Gericault: Akıl Hastalarının Portreleri

Bu  yaşlı kadının kumar alışkanlığı  hastalık derecesine gelmiş. Karanlık arkaplandan zar zor ayırt edileblen dağınık  saçı, paspal kıyafeti ve gözlerindeki anlamsız  boş bakış ile tahmin edebiliyoruz bir sorunu olduğunu.  Sanatçı yüz ifadesini tüm detayları ile birlikte başarılı bir şekilde yansıtmış. 

 

Kleptomani Hastası (1822)  

Gericault: Akıl Hastalarının Portreleri

Bakış açısı üç erkekte göz hizasında, kadınlar için ise yukarıdan bu da resimlerin farklı yerlerde yapıldığına işaret ediyor. Resimde arkaplanın aydınlatıldığını görüyoruz, bununla birlikte saçı daha net incelenebiliyor, adeta yataktan yeni çıkmış gibi bir hali var. Kadrajdan dışarıya uzaklara dalan bakışları var. Dudaklarındaki ifadede bir memnuniyetsizlik var hayatından sıkılmış gibi görünüyor. Yine kişinin zihnindeki bulanıklık oldukça iyi yansıtılmış. Sanatçı, hiçbir portresinde ellerine ve gövdeye odaklanmamış yüzleri ön plana çıkarmış. Hastalıkların bedende değil zihinde olduğunu vurgulayarak yüzlerindeki gerçekliği resmetmiş. 

 

Géricault'nun Ölümü

Beş portrenin çok rahatsız edici ve de çok gerçek olduğunu düşünüyorsanız, sizi bir başka şok edici portre ile baş başa bırakacağım. Ölümüne yakın bir zamanda tamamladığı Géricault'nun son otoportresidir. İlk bakışta Van Gogh olduğu izlenimine kapılabilirsiniz, ancak öyle değil. Gerçekten de ölmek üzere olan bitkin görünümlü bir adamı apaçık yansıtıyor... Kendi portresi üzerinde çalışırken aynaya bakatığında ne kadar korkunç bir manzara olmalıydı... 27 yaşında Paris’de kazandığı  başarıdan birkaç yıl sonra otuzlu yaşlarının başında genç bir adam olarak öldü. 

Gericault: Akıl Hastalarının Portreleri

Haftalığın PeP'te!

İlk 15'a giren her içerik ile 200 TL kazan!

En popüler yazar sen ol!

Okunma puanını artır, kazan!

Liderlik Tablosu'na göz at!

Bu haftanın en çok okunanları.

E-bültenimize abone ol!

Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.

Gizlilik Sözleşmesi'nde belirtilen hüküm ve koşulları kabul ediyorum.