Gerçek Bir Hikâye: Prenses Diana

Kültür ve Sanat - 11 Ekim, 2021 - Okuma Süresi: 5 Dk.

11 Ekim, 2021

Gerçek Bir Hikâye: Prenses Diana

Tüm dünyanın tanıdığı, bir dönemi kasıp kavuran Galler Prensesi Lady Diana’yı bu kadar ünlü yapan neydi? Hepimizin muhakkak ismini duyduğu Diana’nın peri masalı gibi başlayıp onu ölüme götüren çarpıcı hayatına gelin birlikte bakalım.

Diana Frances Spencer, 1 Temmuz 1961 tarihinde İngiliz aristokrasisi içinde doğdu. Peri masallarına ve prenses hikayelerine bayılan yaramaz bir çocuktu. 6 yaşında annesi başkasıyla kaçarak onları terk etti. Bunun etkisiyle çok mutsuz bir çocukluk geçirdi. 16 yaşında Diana, ileride eşi olacak Charles’ı ilk kez ablası Lady Sarah'ın flörtü olarak tanıdı. Prens Charles ise o dönem oldukça çapkındı ve kızlar ona bayılıyordu. Aynı zamanda saray tarafından evlilik baskısı altındaydı. Geleneklere göre gelinin Protestan, İngiltere Kilisesi'nin üyesi, soylu bir ailenin mensubu ve bakire olması gerekiyordu. Yani Charles tahtın varisi olarak flört ettiği kadınlarla evlenemezdi. Tüm bu özellikleri taşıyan Diana'nın, Charles'le evliliğine Spencer'ler ve Kraliyet Ailesi sıcak bakıyordu.

Bir kreş öğretmeni olan Diana 19, Prens Charles 32 yaşında iken nişanlandılar. Diana halkın ve basının büyük ilgi odağı haline gelmişti. Diana’nın saç modeli, giydikleri, taktıkları çok popüler olmaya başlamıştı. Sonunda 29 Temmuz 1981'de tüm dünya televizyonlarından naklen verilen St. Paul Katedrali'nde gerçekleştirilen yaklaşık bir milyar kişinin izlediği peri masallarını andıran törende evlendiler.

Prenses Diana

Prenses olan Diana’nın kraliyet görevlerinden biri de dünyayı dolaşmaktı. Halkın arasında çıkılan gezilerde kraliçe kalabalığa karışmaz, insanlara dokunmazdı. Diana ise kraliyet ailesinin diğer üyelerinden farklı olarak insanlarla fiziksel temas kurar, onlarla konuşur, onları dinlerdi. Gezilerde Diana güzelliğiyle, mütevaziliğiyle, kocaman mavi gözleriyle Prens Charles’tan daha çok ilgi görüyordu. Adeta bir mega star gibiydi. Dünyanın en ünlü kadını haline gelmişti. Halk sürekli onu görmek istiyor, basın ise prensesin her halini çekebilmek için adeta yarış halindeydi.

Prenses Diana

21 Haziran 1982'de Diana anne oldu. Yine kraliyet ailesinden farklı olarak çocuğunu sarayda değil hastanede doğurmuştu. Bebeğin erkek olmasına herkes çok mutlu olmuştu ve ona William adını koydular. Prenses Diana doğumdan sonraki süreçte evliliğinde mutlu değildi. Prens Charles hala evlilik öncesi flörtü Camilla Parker Bowles'e aşıktı. Diana ise kocasına aşıktı ve kendisini sevmesini istedi fakat Charles Diana'yı tanımaya çalışmamıştı. Beklenmedik bir şekilde Diana herkesin tanışmak istediği biri haline dönüşürken Charles arka planda kalmış ve bu durumdan rahatsız olmuştu. Evlenmeden önce Diana bulimia hastalığına yakalandı. Evlendikten sonra bulimia rahatsızlığı daha kötü oldu. Dört sene boyunca evliliği iyi geçti ama Harry'nin doğumunda Diana kocasında bir fark hissetmişti. Daha sonra 'o gün evliliğim öldü' dedi.

Diana kendini hayır işlerine verdi. Böylece çok güçlü olan ününü pek çok konuda dikkat çekmek için kullanmaya başladı. AIDS hastalığının ön yargılarını yıkmak için, mayınları yasaklama mücadelesi kapsamında yaptığı meşhur mayın yürüyüşü, yoksullara yardımıyla tüm dünyadaki sorunlara dikkat çekiyordu. Şöhretin nasıl iyiye kullanılacağı konusunda öncü oldu. Diana halkın prensesi olmuştu. Yıllarca Prens ve Prenses öylece devam etti. 1992 yılında ayrıldılar. Charles apaçık bir şekilde Camilla'yla görüşmeye başladı. Boşanmadan önce Diana'nın da birkaç sevgilisi vardı, en ünlüleri rugby oyuncusu Will Carling ve asker James Hewitt.

Prenses Diana

1995 yılında Diana bir 'Panorama' röportaj yaptı. Röportaj 20 Kasım 1995'te BBC One kanalında yayınlandı. Daha önce hiçbir prenses o kadar açık konuşmadığı için herkes çok şaşırmıştı. 1995 yılında Kraliçe, Panorama röportajı izledikten sonra, Charles ve Diana'ya ayrılmalarını söyledi. 28 Ağustos 1996'da boşandılar. Boşanma sonrası Diana hala basının ilgi odağı halindeydi. Basın adeta çıldırmış gibi Diana’nın sürekli fotoğraflarını çekmeye çalışıyordu. Bir insan olduğunu unutup adeta bir nesne gibi davranıyorlardı. Mahremiyet basın için önemsizleşmişti. Ölümünü getirecek olan da buydu.

1997 yılında Dodi Al Fayed'le birkaç tatile çıktı. Çok paparazzi kovaladığı için Diana ve Dodi Paris'e dönmeye karar verdi. 31 Ağustos sabah saat on iki buçukta Dodi'nin apartmanına gitmek için otelden çıktılar. Otelin arkasından çıktılar fakat paparazzi onları bekliyordu. Giderken şoför (Henri Paul) paparazzilerden kaçmak isterken yolu şaşırdı ve karanlık bir tünelde kaza yaptı. Henri Paul ve Dodi al Fayed olay yerinde hayatını kaybetti. 2 saat boyunca doktorlar Diana'nın hayatını kurtarmaya çalıştı. Saat dörtte 36 yaşındayken Prenses Diana yaşamını yitirdi. Ölümünden paparazziler sorumlu tutuldu. Diana ve ölümü birçok belgesel, makale, kitap ve filme konu olmuştur. Diana sadece güzel değil aynı zamanda özel biriydi.Hala unutulmayan efsanevi denebilecek bir kişilikti.

Haftalığın PeP'te!

İlk 15'a giren her içerik ile 200 TL kazan!

En popüler yazar sen ol!

Okunma puanını artır, kazan!

Liderlik Tablosu'na göz at!

Bu haftanın en çok okunanları.

E-bültenimize abone ol!

Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.

Gizlilik Sözleşmesi'nde belirtilen hüküm ve koşulları kabul ediyorum.