Furuğ Ferruhzad: Ev Karadır

Kültür ve Sanat - 14 Haziran, 2021 - Okuma Süresi: 2 Dk.

14 Haziran, 2021

Furuğ Ferruhzad: Ev Karadır

Çocuk: "Ev Karadır..." İçinde bulundukları çaresizlikleri ve yaşadıkları yuvayı kara olarak ifade eden küçücük kaderine terk edilen cüzzamlı çocukların hayatlarına dokuna şiir, film veya mini belgesel analizidir bu metin. Ne olursa olsun Furuğ Ferruhzatın onların hayatlarına dokunmaya çalıştığı çabanın ürünüdür.

Hüzün ve umudu harmanlayarak yaşadığı dönemi şiirlerine yansıtan bir şairin mini belgesellerinden birisidir Ev Karadır. 1963 İran yapımı olan bu belgesel, 

Bu dünyada çirkinlik kıtlığı yok. Eğer insanlar ona gözlerini kapatırsa daha da çoğalır. Ama insan sorun çözücüdür. Bu ekranda çirkinliğin resmini, acı çekmenin tasvirini göreceksinniz ki, önemsememek insafsızlık olur. İnsanlığa olan hürmetimizden, bu acıyı hafifletmek için bu çirkinliğe karşı savaşmalıyız.

sözleriyle başlayarak belgeselin amacını bildiren bir girişle seyircisini selamlamaktadır. Genç yaşta hayatını kaybeden İranlı Şair Furuğ Ferruhzad bu belgesel filminde, cüzzamlıların bir arada yaşadığı bir köy ve bakımlarının yapıldığı bir bölgede birbirine zıt olan güzel ve çirkin kavramlarını düşündürücü ve etkileyici bir eserle seyircisine sunmuştur.

  Furuğ Ferruhzad: Ev Karadır
 Furuğ Ferruhzad'ın sadece bu belgeseli yapmış olması değil, aynı zamanda o köyde cüzzamlı innsanlarla ve onlarla duygusal bir bağ kurması, hatta cüzzamlı bir çocuğu evlat edinmesi aslında bizlere bir şey göstermektedir. Furuğ'un kurmuş olduğu bu tecrit ilişkisi oldukça dikkat çekici olmakla birlikte, zaman zaman şair yönünün dışa vuruşuyla birlikte Furuğ'un sesiyle karşılaşıp hayatın dışlanmak istemeyen; yaşadıkları yeri kara ve karanlık olduğunu düşünen bu insanlara aracılığıyla izleyicilerini düşünmeye sevk eden bir görsellik sunmaktadır. Furuğ'un sesinden dinlemiş olduğumuz bu sözler bizlere o insanların dışlanmış ve kendi yalnızlık ve zihinlerindeki çaresizlikleri adeta haykırmaktadır.
"İçimizde hiç kimse bilmiyor; ne kadar vakit kaldığını.
Hasat zamanı geçti, yaz artık bitmek üzere,
Ve bir kurtuluş bulamadık.  
Güvercinler gibi bağırışıyoruz adalet için,
Ama kimse duymuyor bizi.
Ve karanlıkta, ışığı bekliyoruz."

Belgeselde görüntüler arka arkaya gelirken acının simgesi adetazihinlerimize kazınır. Bu görüntülerin ardında Furuğ'un sesine kulak vermemizle görüntüler iyice anlamına kavuşup bizleri adeta merhametimizle başbaşa bırakıp insanlığın sorgusuna sürükletir. Furuğ Ferruhzad'ın bu yapıtına kimisi siyah beyaz bir filmi kimileri şiir kimileri ise belgesel olarak kabul etmektedir. Ama siz ne olarak kabul ederseniz edin, yine de bu insanların sesine ve Furuğ'un 22 dakikalık sözlerine kulak vermenizi özeririm:

 

 

 

Haftalığın PeP'te!

İlk 15'a giren her içerik ile 200 TL kazan!

En popüler yazar sen ol!

Okunma puanını artır, kazan!

Liderlik Tablosu'na göz at!

Bu haftanın en çok okunanları.

E-bültenimize abone ol!

Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.

Gizlilik Sözleşmesi'nde belirtilen hüküm ve koşulları kabul ediyorum.