Etkileyici Sakura Efsanesi

Sakura Efsanesi’nin yüzlerce yıl önce antik Japonya‘da geçtiği söylenir. O zamanlarda, derebeyleri arasında birçok savaşçının öldüğü, bütün ülkeyi üzüntüye boğan korkunç savaşlar olur. Hikayenin devamı yazımda!

Her şeye rağmen, savaşın hiç uğramadığı güzel mi güzel bir orman vardır. Yapraklarından muhteşem gibi kokuların saçıldığı ağaçlarla dolu bir ormandır bu. Ve hayatları boyunca işkencelere maruz kalan Antik Japon halkına teselli veren tek şeydir bu orman. Ne kadar savaş olursa olsun, ordulardan hiçbiri o güzel ormanı savaşla kirletmek istemez.

Bununla birlikte, o ormanda güzel kokmayan tek bir ağaç vardır. Bu ağaç hayat dolu olsa da, dallarından hiçbiri çiçek açmamıştır. Ağaç uzun ve kupkuru gözükmektedir, tıpkı bir ölü gibi. Ama aslında durum öyle değildir. Kokusuz olmak onun kaderinde vardır. Çiçeksiz olan ağaç çok yalnızdır. Hayvanlar bile onun lanetli büyüsünden etkilenmemek için yanına yaklaşmazlar. Aynı sebepten dolayı çevresinde ot dahi çıkmaz. Onun tek dostu yalnızlığıdır. Efsaneye göre aslında genç olmasına rağmen yaşlı göründüğü için ağacın yanına bir peri gönderilir.

Bir gece, peri ağacın yanında görülür. Ağaca yardım etmek ve onu güzel göstermek istemektedir. Böylece, peri 20 yıl sürecek bir sihir için güçlerini kullanır. Peri ona sihir sayesinde ne zaman isterse bir bitkiye ve ne zaman isterse bir insana dönüşebileceğini söyler. Diğer yandan, eğer bu 20 yıl içinde kendi canlılığına ve parlaklığına kavuşamazsa ağacın aniden öleceğini söyler. Tıpkı perinin söylediği gibi olur: ağaç fark eder ki ne zaman isterse insan ve ne zaman isterse ağaç oluyordur. Ağaç, insan duygularının kendisinin güzel kokmasını sağlayıp sağlamayacağını deneyimlemek için uzun süre insan olarak kalmak ister. Fakat başta tamamen hayal kırıklığına uğrar. Ne zaman etrafına baksa hep savaş ve nefreti görür. Bundan sonra da tekrar ağaç olarak kalmaya devam eder.

Ne yaparsa yapsın, ağaç o çaresiz durumundan kurtulamamaktadır. Yine de bir gün tekrar insan olmaya karar verir. Sonra, kristal gibi berrak bir derenin yanından geçerken genç ve güzel bir kız görür. Onun adı Sakura’dır. Ağaç onun güzelliğinden çok etkilenir ve bu yüzden onunla konuşmak ister. Sakura, ona karşı çok naziktir. O da onun nezaketine karşılık vermek için kızın evine su taşırken ona yardım eder. Aralarında Japonya’da devam eden savaşlarla ve kendi hayalleriyle ilgili bir konuşma geçer. Kız onun adını sorduğu zaman ağaç “Yohiro” der. Ve çok yakın arkadaş olurlar. Konuşmak, şiirler ve dergilerdeki öyküleri okumak için düzenli aralıklarla buluşurlar. Ağaç Sakura hakkında ne kadar şey öğrenirse o derece ona yakın olma isteği duyar. Her gün onunla olabilmek için dakikaları sayar. Sonunda Yohiro dayanamaz ve Sakura’ya olan aşkını ona itiraf eder. Ayrıca, ona gerçekleri de anlatır. Yakında ölecek olan acı çeken bir ağaçtır, çünkü güzel kokmamaktadır. Sakura bunu duyunca çok şaşırır ve bir şey söyleyemez.

Aradan yıllar geçer, 20 yılın bitmesine az bir zaman kalmıştır. Tekrar ağaca dönüşecek olan Yohiro, günler geçtikçe daha da kederlenir. Bir gün hiç beklemediği bir anda Sakura yanına gelir; ağacı kucaklar ve ona onu sevdiğini, onun ölmesini istemediğini söyler. Bu esnada, peri ortaya çıkar ve Sakura’ya, “Yohiro’nun insan olarak kalmasını mı istersin yoksa ağaç olan Yohiro’yla birleşmek mi istersin?” diye sorar. Sakura etrafına bakınır ve sadece savaşı hatırlar. Ve ağaç olan Yohiro’yla birlikte olmayı seçer. Nihayet sihir gerçekleşir. Her ikisi de birleşir ve ağaç bir anda güzel kokmaya başlar. İşte o zamandan beri onların aşkı Japon tarlalarını, kırlarını parfüm gibi kokutur. Sakura efsanesi bize anlatıyor ki; “Bambaşka bir kişi, içimizdeki en iyi kişiliği ve güzelliği ortaya çıkarabilir.”

İşte bu inanılmaz efsane sayesinde Sakura Ağacı, Japonya’da çok sevilir ve çokça da kullanılır.