Edebiyatla Düşündüren Kitap: Nietzsche Ağladığında
Kültür ve Sanat - 15 Mart, 2021 - Okuma Süresi: 3 Dk.
15 Mart, 2021
Irvin D. Yolam tarafından kaleme alınan bu eserde kurgunun yanında gerçeği de görebiliyoruz. Roman tarzında yazılmış olmasının yanında psikolojik bölümlere de yer verilmiş bu harika kitabın benim gibi seveninin çok olduğunu düşünüyorum.O halde gelin beraber inceleyelim.
Yazar: Irvin D. Yolam
İlk Yayınlanma Tarihi: 1992
Konu: Ümitsizlik
Tür: Biyografik kurgu, roman
Irvin D. Yolam 1931 tarihinde Washington' ta doğmuştur. George Washington Üniversitesi'nde sanat eğitimi ve Boston Üniversitesi'nde tıp eğitimi almıştır. Ardından psikiyatri bölümünde uzmanlaşmıştır. 1970 yılında ilk kitabı olan The Theory and Practice of Group adlı kitabını yayınlamıştır. Bu kitapta psikoterapi ile ilgili bilgilerini aktarmaktadır. Ardından psikiyatri alanında kitaplar yazmaya devam etmiştir. İlk kurgusal eseri olan When Nietzsche Wept (Nietzsche Ağladığında) 1992 yılında okuyucu ile buluşmuştur.
Kitapta olaylar, psikanalizin henüz ortaya çıkmadığı 19. yy'da Viyana'da geçmektedir. Kitapta Josef Breuer, Sigmund Freud, Lou Salome gibi o dönemin ünlü kişilerine yer verilmiş, bu kişilerin gerek bilimsel gerek de felsefik görüşleri dikkate alınarak ortaya hem gerçek hem de kurgu olarak nitelendirilebilecek bir eser ortaya çıkmıştır.
Bir gün, güzel bir kadın olan Salome, Nietzsche' den habersiz Dr. Breuer'e gelir. Avrupa'nın kültürel geleceğinin tehlikede olduğunu, Nietzsche' nin ümitsiz olduğunu söyler ve ona yardım etmesini ister. Breuer bu teklifi kabul eder. Böylece varoluşun; kader, mutluluk, acı, özgürlük, irade vb. duraklardan geçtiği bir yolculuk başlamış olur.
Kısaca bahsedecek olursak;
O sıra Breuer ve Sigmund Freud, bir histeri hastası üzerinde geliştirdikleri 'baca temizleme' yöntemiyle bir nevi psikoterapi yapmaktadırlar. Friedrich Nietzsche ise migren ağrısıyla zor günler geçirmektedir.
Bir gün Nietzsche, Salome adında genç bir kadına aşık olur. Salome, Nietzsche ve dostları Paul Ree birlikte yaşamaya başlarlar. Ancak Nietzsche duygularına yenik düşüp Salome' ye evlilik teklif eder. Fakat Salome bu teklifi reddeder. Bundan sonra Nietzsche' de kadınlara karşı bir öfke oluşur.
Nietzsche, Salome' ye nefret dolu mektuplar yazmaya başlar. Nietzsche için endişe duymaya başlayan , onun bu durumda omasından kendini de sorumlu tutan Salome ise Dr. Breuer' e başvurur. Ancak başvurma sebebi Nietzsche'nin fiziksel bir hastalığı değildir: ÜMİTSİZLİĞİDİR.
Kitabı okuduktan sonra öğrendiğim ve oldukça şaşırdığım bir bilgiyi sizlerle paylaşmak isterim. Kitapta Nietzsche' nin nefret dolu mektuplar yazmasına kadar olan kısım gerçek, mektuplar ve devamı ise kurguymuş. Gerçekte Nietzsche ve Dr. Breuer hiç karşılaşmamış.
Kitabı okurken altını çizmek isteyeceğiniz, üstüne düşünmek isteyeceğiniz birçok cümleyle karşılacaksınız. Kimi zaman yazar ve Nietzsche' ye hak verecek, kimi zaman da düşüncelerinin yanlış olduğunu düşüneceksiniz.
Nietzsche'ye göre mutlu ve huzurlu olmak için inanmak ve iman etmek gerekiyor. Hakikati bulmak için ise bu huzurdan vazgeçmek gerektiğini ve acıya mahkum olunduğunu düşünüyor. Öyleyse sizce hakikati arayan insan huzurdan vaz mı geçmelidir? Yoksa bu huzur için bir şeylere katlanmak gerektiğini bildiğinden ızdırabı kabullenir mi?
Kitaptan alıntılar:
Ümit kötülüklerin en kötüsüdür çünkü işkenceyi uzatır.
Bazen gözlerim kapalıyken daha iyi görürürüm.
Bir insanın kendine karşı en büyük ödevi hakikati keşfetmektir.
Ümitsizliklere ilaç, ruhlara doktor yoktur.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.