Doğunun İncisi Gakkoşlar Diyarında Kısa Bir Mola

Kültür ve Sanat - 10 Mayıs, 2021 - Okuma Süresi: 8 Dk.

10 Mayıs, 2021

Doğunun İncisi Gakkoşlar Diyarında Kısa Bir Mola

Şehirlerin azizi Elaziz’de bir kültür turu atmaya ne dersiniz? Elazığ'ın doğasıyla, kültürüyle, ülkemize katkılarıyla, insanıyla tanışmak; havasıyla soluklanmak hatta biraz halay çekip neşelenmek için bile yazımı okumanızı tavsiye ederim.

Bugünkü adını milli önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 1937 yılında yaptığı ziyaretinde kullandığı azıkların (bollukların) ili yani El-azık tabirinin günümüze uyarlanması ile almıştır.

Elazığ deyince aklınızda nasıl bir düşünce yer buluyor kendine? Doğu Anadolu’da yer alan küçük bir şehir olarak mı niteliyorsunuz? Şimdi bu anımsayışın yetersiz olduğunu beraber görelim:

Öncelikle namı diğer Sivrice Gölü: Hazar Gölü olarak bilinir ve tektonik bir göldür. Çöküntü ile oluşmuştur. Gölün içinde bir Batık Kent keşfedilmiş ve birinci derece arkeolojik sit alanı olarak tescil edilmiştir. Bu göl enfes manzarası, ferahlatan havası, berrak sularıyla doğal bir güzellik oluştururken; kuruluşların sağladığı kamp hizmetleri ve tatil siteleri sayesinde turizmin başlıca noktalarından biri haline gelmiştir.

Doğunun İncisi Gakkoşlar Diyarında Kısa Bir Mola

Gelelim 25 Ağustos 1982 tarihinde faaliyete başlayan Keban Barajına. Türkiye’nin 10. büyük enerji santraline sahip olan Keban Barajı 5.736.473.530 kw/sa elektrik üretimi sonucunda 1.579.426 kişinin günlük hayatında gereksinim duyduğu tüm elektrik ihtiyacını karşılamaktadır.

Şimdi bu şehre tepeden bir göz atalım. Harput, Elazığ’ın gözde yerleşkelerindendir. Kalesi, camileri gibi kültürel kazandırımlarının yanında otantik taş sokaklarıyla ziyaretçilerinin gönlünü çelen bir yerleşim yeridir. Harput kalesi, M.Ö 8. yüzyılda Urartu Krallığı tarafından kurulmuş, ancak 1515 yılında Yavuz Sultan Selim zamanında Osmanlı hakimiyetine alınmıştır. Kale hakkında birçok rivayet vardır. Bunlardan birine göre kale yapıldığı zaman su kıtlığı mevcut bulunduğundan dönemin hükümdarı harcın yapımında süt kullanılmasını emretmiştir. Bu rivayet nedeniyle Süt Kalesi ismiyle de bilinir.

Doğunun İncisi Gakkoşlar Diyarında Kısa Bir Mola

Harput’ta eğriliği ile ağızları açık bırakan, Pisa Kulesine meydan okuyan Ulu Cami’ye gelecek olursak 1156-1157 yıllarında Artuklu sultanı Karaaslan tarafında inşa edilmiştir. Bu bilgiye duvarındaki bir nişe gömülü 11 satırlık Arapça Vergi Kitabesinde ulaşmaktayız. Ulu Cami kimisine göre bilinçli olarak eğri inşa edilmişken kimisi bunun deprem sonucu meydana geldiğini ileri sürmektedir. Aslı ne olursa olsun, bu yapıya bakınca etkilenmemek hayrete düşmemek mümkün değil.

Doğunun İncisi Gakkoşlar Diyarında Kısa Bir Mola 

Kültür deyince insanından bahsetmezsek olur mu hiç? Elazığ insanı doğuya has samimiyeti ve misafirperverliğiyle kişiyi hayran bırakır. Yolunuz Elazığ’a düşerse, herhangi bir kapıyı gönül rahatlığıyla, çekinmeden çalabilirsiniz. Misafir, Elazığ’da özel bir öneme sahiptir. Misafiri bol olan evin bereketi artar anlayışı hakimdir. Kapısını çaldığınız evde karnınızı doyurup, dinlenebilirsiniz hatta geceleyebilirsiniz bile çünkü Elazığ insanı bu denli alçakgönüllüdür.

Tarihin derinlerine kafamızı uzatıp bir bakış atacak olursak yöresel yaşama dair kara tuman denilen şalvarların, sivri uçlu ayakkabıların, ki buna Elazığ’da çarık denir, mesh denilen kadınların giydiği plastik ayakkabıların, sekiz köşeli kasketler gibi eşyaların kullandığını görürüz. Sekiz köşeli kasketin ne denli önemli olduğunu tahmin edemezsiniz. Her köşesi insanın taşıdığı bir erdemi gösterir ve atalarımız, ki dedemin de böyle bir kasketi vardı, bu kasketleri kullanmışlardır. Temsil edilen erdemler:

Doğunun İncisi Gakkoşlar Diyarında Kısa Bir Mola

Tarımla uğraşılan şehrimizin gözde ürünlerinden biri öküzgözü üzümü, Türkiye’deki şarap yapımında kullanılan üzümün büyük bir kısmını karşılamaktadır. Elazığ’ın ilçelerinden Ağın, kumda kavrularak hazırlanan leblebisi ile aranan lezzetlerin başkenti haline gelmiştir. Peynirli ekmek diye bir tatlı duymuş muydunuz hiç? Öyle tatlı mı olur? Dediğinizi duyar gibiyim. Kapalı Çarşı’dan aldığınız tuzsuz taze peynir ve şekerin karışımı ile yapılan ve fırında pişen bu tatlı pideden mutlaka tatmalısınız. Kapalı Çarşı, Elazığ’ın her şeyi bulabileceğiniz çarşılarından biridir. Badem şekeri, orcik, bastık, orcik şekeri, kuru dut, islim gibi birçok doğal ve şehre özgü ürünü buradan temin edebilirsiniz. 

Doğunun İncisi Gakkoşlar Diyarında Kısa Bir Mola

Bizim çokça kızdığımız ve kabullenmediğimiz cevizli sucuk denilen ama Elazığ’da tam adıyla “orcik” olarak isimlendirilen lezzet, ceviz içinin iplere dizilip kurutulması ve üzüm suyu, özel cins toprak ve un ile yapılan adına bulamaç dediğimiz karışıma bu iplerin batırılıp kurutulmasıyla olur. Toprak, üzümün ekşiliğini almak adına konulan bir nevi dengeleyicidir, bulamaç piştikten sonra bu toprak süzülür. Un ise kıvam vermek amacıyla konulur. Bu sağlıklı ve doğal ürünün tadına doyamayacaksınız.

Doğunun İncisi Gakkoşlar Diyarında Kısa Bir Mola

En kalabalık cadde olan Gazi Caddesinde yürürken ya da PTT meydanı gibi insanlarının sıklıkla vakit geçirdiği mekanlardan geçerken konuşmalara tanık olursanız farklı kelimeler duymanız kuvvetle muhtemeldir. Öncelikle ağız olarak örnek verecek olursam; geliyorum kelimesindeki ekler atılır ve “-im” eki eklenir ve bu kelime “gelim” olur. Başka bir örnek de şöyledir: Napıyorsun kelimesi, napisin şeklinde telaffuz edilir. Nasılsın sorusuna alacağınız cevaplardan biri de gındırlanim gidim olabilir. Gındırlanmak yuvarlanmak anlamındadır. Yuvarlanıp gidiyorum, idare ediyorum denilmek istenmiştir. Kelimelerin sonuna "a" ünlemi konulur "Odur gelim a". Babaanne, anneannelerimizden sıkılıkla duyduğumuz Elazığ ağzıyla birkaç beddua saymak isterim:
- Boynun altında gala, tahtalanasın (mezarda kişinin üzerine tahta dizilmesi kastediliyor.)
- Farş malamat olasın (rezil olmak demektir.)
- Gotdik, hıştige gelesin, garnagassi (karnı ağrıyasıca)
- Muradın gözünde kala, baba çıha, boyun bosun devrile, ezilesin, erpiyesin vb.

Bazı kelimeler ise farklı isimlendirilmiştir: Yalavuz, yalnız; salatalık, bostan; patlıcan, balcan; kase, üsküre; merdiven ayakçak; semiz otu, pirpirim; kortik, çukur; kofik, içi boş biber kurusu; biber, isot anlamına gelmektedir.

Doğunun İncisi Gakkoşlar Diyarında Kısa Bir Mola

Elazığ'da aranan eğlecelerden biri de düğünlerdir. Birçok yörede olduğu gibi farklı halaylarıyla, folklörüyle düğünlerde izlenmeye değer bir görüntü ortaya çıkmaktadır. Düğünlerin olmazsa olmazı ise Çaydaçıra ekibinin karanlık ortamda ellerindeki mumlarla ve  yöresel kıyafetleriyle "Nanay" türküsü eşliğinde halay çekmesidir. Çaydaçıranın doğuşu hakkında birçok efsane vardır, biri şöyledir: Nehir kıyısındaki bir köyde düğün vardır. Köylülerin ileri gelenlerinden birinin oğlu evlenir. Yenilir, içilir, eğlenceler yapılır. Düğünün son günündeyken aniden ay tutulur ve bu pek hayra yorumlanmaz. Bunun uğursuzluk getireceğine inanılır,düğünün neşesi kaçar,. Damadın annesi bu duruma çok üzülür, köydeki tüm mumları toplatıp tabaklara koyar ve oradakilerin ellerine tutuşturur. Kendisi de başa geçip mum ışığında oynamaya başlar ve çalgıcıların da buna uygun türkü tutturmasıyla neşeler yerine gelir. O günden bu yana gelin ve güveyin düğünde misafirlerin karşısına çıkarılmasında bu oyun oynanır. 

Anlatılacak belki bir sürü nokta kalmıştır umarım o kısımları deneyimleyerek öğrenirsiniz. Uzun lafın kısası sizleri yurdumun 81 parçasından biri olan gakkoşların (kardeşlerin) mekanı Elazığ’a götürüp biraz olsun orada bulunmanın dokunuşunu hissettirmek istedim, başarabildiysem ne mutlu bana. Yazıma bir mani ile son vermek istiyorum, sağlıcakla kalın.

Güldüğümü güldüğümü

Açılmış gül düğümü

O yar burdan gideli

Kim gördü güldüğümü

 

 

Haftalığın PeP'te!

İlk 15'a giren her içerik ile 200 TL kazan!

En popüler yazar sen ol!

Okunma puanını artır, kazan!

Liderlik Tablosu'na göz at!

Bu haftanın en çok okunanları.

E-bültenimize abone ol!

Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.

Gizlilik Sözleşmesi'nde belirtilen hüküm ve koşulları kabul ediyorum.