Doğan Cüceloğlu'ndan Bir Miras: ''Var Mısın?''

Kültür ve Sanat - 12 Temmuz, 2021 - Okuma Süresi: 5 Dk.

12 Temmuz, 2021

Doğan Cüceloğlu'ndan Bir Miras: ''Var Mısın?''

Bu yazımda kıymetli hocamız, minnetle andığımız Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu’nun bizlere miras bırakmış olduğu son kitabı olan ‘’Var Mısın?’’ ı birlikte inceleyeceğiz. Kitabın ne denli dolu bir hazine olduğunu tahmin edersiniz ki sizlere bu hazineden ancak kesitler sunabileceğim.

Doğan Cüceloğlu'ndan Bir Miras: ''Var Mısın?''

Doğan Cüceloğlu'ndan Bir Miras: ''Var Mısın?''Doğan Cüceloğlu'ndan Bir Miras: ''Var Mısın?''

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kitap, 14 bölüm ve 316 sayfadan oluşuyor. Değerli hocamız bizlerle, soru- cevap şeklinde ilerleyen sohbetler doğrultusunda yaşanmışlıkların içerisindeki altın önerilerini paylaşıyor. İçerisinde çocuk eğitiminden kişisel gelişime, hayatın anlamını keşfetmekten eş ve meslek seçimine, sosyolojiden antropolojiye birçok bilimi bünyesinde barındıran ve hocamızın deneyimleriyle anlamlandırılmaya çalışılan konular, kitabın birer parçası halini alıyor. Kitabın son iki bölümünde yani 13. ve 14. bölümlerinde hocamızın  ‘’Kimleri dinlemeli, neleri izlemeli ve hangi kitapları okumalıyız?’’ sorularına verdiği yanıtlar ve değerlendirmeler de bulunuyor. 

Cüceloğlu’na göre kişilerin niyetine değil de yalnızca eylemlerine bakarsak yanılırız. Eylemlerin arkasındaki niyete baktığımızda, bunun ekseriyetle ‘'Ben de varım!’' deme çabası olduğunu görürüz. Hocamıza göre, insanız ve fark edilmek istiyoruz. Dolayısıyla davranışların arkasındaki öze ve niyete değer vermenin önemine sıkça değinmiş.  

Kitapta ‘‘Her şeyin bir anlamı var, önce anlamlandır, sonra harekete geç.’’ kıssası sıklıkla geçiyor.

Ben kötü bir insan değildim, niyetim iyiydi ama davranışlarım bilinçsizdi! Atladığım neydi? Nasıl bir ortamda büyümüştüm ki yaşamımı yönetme bakımından böyle bir duruma düşmüştüm? Büyük resmin içinde, ben neredeyim?'' 

derken neyden bahsediyordu? Korku kültürü çerçevesinde yetiştirme tarzına sahip bir ailenin küçük çocuğunun dilinden mi konuşmuştu? Evet. Korku kültüründe yetişmiş bireylerin sayısının yok sayılamayacak kadar fazla olduğu; bu bireylerin yaşamlarını sürdürebilmeleri için benliklerini, ruhlarını, özlerini yok etmeleri gerektiği ve özlerini yok ettikleri için içten içe öfkeli olduklarını ifade ediyor. Dolayısıyla içindeki çocuğun bunaldığı, utandığı ve yaşatılamadığı bedenlerin yetişkin fakat içlerinin hala utanca boğulan çocuklar olduğunu dile getiriyor. Ve onlara ‘’Yetişkin Çocuklar’’ diyor. Bu yetişkin çocuklar, hocamıza göre kötü değillerdir ama her türlü kötülüğü de yapabilirler. Kitabın kapağını kapattıktan sonra okuyucuya ‘’ben’’i bir kenara bırakıp ‘’biz’’e yönelmenin büyük ihtiyaç olduğunu hissettiriyor. 

Bireysel çıkarlarının sınırları içinde kaldığı sürece insan, hayatında anlam bulamaz. Anlam için '‘biz'’ i keşfetmesi lazım. '’Biz’' i keşfeden ve kendi potansiyelini geliştirmeye niyet eden insan ise çıktığı yolculuktan hiçbir zaman pişmanlık duymaz.

Cüceloğlu, insanlığın yardımsever ve şefkatli olmasının altında muhteşem bir güç olduğunu savunuyor. ‘’İlk defa anladım ki; paylaşabilmek için insanın simidinin olması yetmiyor, kuşlara da ihtiyaç var. Üstelik kimin kime teşekkür edeceği de belli değil.’’ Yardım edenin teşekkür etmesinin yanı sıra yardım edenin de bu fırsat ona tanındığı için karşı tarafa duyacağı minneti ne zarif şekilde dile getirmiş değil mi?  

Kitabın sonlarında hocamızın değerli Aşık Veysel’e sarf ettiği cümlelerin bir kısmını sizlerle paylaşmak isterim: 

Felsefi yönünün incelenmesi gerektiğini düşündüğüm biri... ‘’Aslında hakikat insanın içinde; kişi, bütün gürültüleri durdurup ona ulaşabilirse bu hakikati hisseder.’’ Bu anlayış bana sanki Aşık Veysel’in bir parçası gibi geliyor. '‘Dost dost diye nicesine sarıldım/ Benim sadık yarim kara topraktır.’' diye başlayan dizeleri bir dünya görüşünü yansıttığı kadar onun yalnızlığını da anlatıyor. Gençlerin ‘'Derdim bana derman imiş bilmedim.’' sözünden ne anladığını duymak isterdim.

Önermiş olduğu kitaplardan birkaçı: Halit Ziya Uşaklıgil’in Kırk Yıl'ı, Mevlana’nın Mesnevi’si, Nazım Hikmet’in Memleketimden İnsan Manzaraları, Aziz Nesin’in Birlikte Yaşadıklarım’ıdır. 

Dinlememiz için önerdiği sanatçılar arasında Özay Gönlüm, Aşık Veysel, Neşet Ertaş, İbrahim Tatlıses, Orhan Gencebay, Sabahat Akkiraz gibi isimler yer alıyor.

İzlememizi önerdiği filmler arasında Sürü, Babam ve Oğlum, Namuslu, Züğürt Ağa, Kış Uykusu, Ölü Ozanlar Derneği, Hayat Güzeldir, On İki Öfkeli Adam, Baba Serisi (Godfather), Into the Wild (Özgürlük Yolu) yer alıyor.  

Nasıl bir şanstır ki, hocamızın 83 yılının her anına şahit olamasak da kitabının her bir sayfasında bu dolu yaşantısından beslenebiliyoruz. Umarım bir gün hepimiz hayata ‘’biz’’ olarak bakar ve mevcut korku kültürünün içimizdeki çocuğu koparacak gücünü kırabiliriz.  

 Tüm bu donanımla nereye gidersen git, bu yolculuk ne kadar sürerse sürsün nihayetinde özündekini keşfedersin. 

Doğan Cüceloğlu'ndan Bir Miras: ''Var Mısın?''

Haftalığın PeP'te!

İlk 15'a giren her içerik ile 200 TL kazan!

En popüler yazar sen ol!

Okunma puanını artır, kazan!

Liderlik Tablosu'na göz at!

Bu haftanın en çok okunanları.

E-bültenimize abone ol!

Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.

Gizlilik Sözleşmesi'nde belirtilen hüküm ve koşulları kabul ediyorum.