Deha Bir Çocuğun Öyküsü: The Gifted

Yanınıza yetiştirilmek üzere bir deha bırakılsa sahi ne yaparsınız? Özel yetenekli çocuklar ve ebeveynlerinin yaşama uyum sürecinde verdikleri mücadeleden oluşan bir yaşamın öyküsü... Karşınızda: The Gifted!

Konu / Özet

Eski felsefe öğretmeni Frank Adler, 7 yaşındaki yeğeni Mary ile birlikte Florida’da kendi halinde yaşamını sürdürmektedir. Mary’nin doğumundan kısa bir süre sonra, yeryüzündeki 6 Milenyum Problemi’nden biri olan Navier–Stokes problemini çözmeyi amaçlayan matematik dehası annesi intihar ederek yaşamına son verir. Annesinin, kardeşi Frank’e Mary’i emanet etmesi üzerine dayısı bu küçük bebeği sahiplenir. İyi bir öğretmen olan dayısı çok küçük yaşlarda Mary’nin normal çocuklar gibi olmadığını, çok hızlı öğrendiğini, matematik alanında yaşıtlarına nazaran bambaşka bir yeteneği olduğunu fark etse de bunu gizler. Mary’i üstün yetenekli çocuklar için var olan saygın özel okullara göndermektense normal bir devlet okuluna gönderir. Tek amacı, vefat eden kardeşinin de isteği üzerine Mary’nin çocukluğunu yaşayabilmesi, akranları gibi oyun oynayıp, sosyal faaliyetlerde aktif olabilmesidir. Süreç boyunca ev sahibi Roberta da Mary’e olan ilgisini eksik etmez.  

Devlet okulunda eğitime başlayan Mary’nin üstün zekası kısa süre içinde fark edilir. Birinci sınıf matematik sorularına karşı küçümseyici tavırlarla yaklaşması, akranlarının düzeyinin çok üstünde sorulan soruları bile ustaca cevaplaması öğretmeni Bonnie’nin oldukça dikkatini çeker ve ilk fırsatta velisi Frank ile durumu konuşur. Frank, öğretmenin alışılagelmiş sözleri üzerine Mary’nin üstün zekalı olduğunu açığa vurmaz ve öğretmeni geçiştirir. Üzerinde, çevre baskısının Mary’i, çocukluğunu yaşamasına engel olacak eğitim sistemine itmesinin korkusu vardır. Kısa sürede okul müdiresi durumu öğrenir ve Frank’i, tam bursla Mary’i şehrin en popüler özel okuluna göndermeye ikna etmeye çalışır. Frank, Mary için izlediği politikaya inansa da ona zarar verecek, durumunu kötü etkileyecek bir şey yapmama konusunda sürekli bir sorgulama halindedir. Mary’nin zekasının hızla yayılması üzerine, torununu bugüne kadar kabul etmeyen anneanne Evelyn ve çocuğunu şimdiye kadar görme girişiminde dahi bulunmayan baba çıkagelir. Evelyn, intihar eden kızının yıllarca uğraştığı problemi çözememesinden, sürekli sorunları olduğundan bahsederek suçlayıcı tavırlar takınır. Oysa Frank’in de çok iyi bildiği gibi, bu baskıcı anne tutumu, yıllar önce kızını hiç istemediği bir hayat modeli yaşamaya sürüklemiştir. Aynı baskıcı tutumu bu sefer torununa uygulamak, Mary’nin eğitimine yönelik ipleri elinde tutmak isteyen Evelyn, Mary’nin velayetini almak üzere adli bir süreç başlatır. Yoğun dava sürecinde, gayri resmi olarak yıllarca Mary ile ilgilenen Frank çaresiz kalır ve velayeti Evelyn’e vermektense Mary’i bir koruyucu aileye vermeyi kabul eder. Mary’nin gözyaşları üzerine hiç istemeden verildiği koruyucu aile, aslında Evelyn ile anlaşmalıdır. Evlyn bu evde gizlice, getirttiği öğretmenler eşliğinde Mary’nin eğitimine başlar. Frank, öğretmen Bonnie’nin de yardımı ile gerçeği öğrenir ve Mary’i geri almak için çabalar. Fakat bu defa elinde Evleyn’nin hiç beklemediği bir bilgi vardır. Mary’nin annesi yıllar önce, çözülemeyen 6 Milenyum probleminden birini çözmüştür fakat kardeşinden çözümü, annesinin ölümü üzerine yayınlanmasını istemiştir. Bunu öğrenen Evleyn, büyük bir duygusal çöküntü yaşar ve Mary’nin Frank ile yaşamasını kabul eder. Frank sonunda Mary’nin eğitiminde doğru kararı verir. Mary, bir yandan zeka düzeyine uygun bireylerle birlikte eğitim görürken diğer yandan sosyal yönünü geliştirip, yaşıtlarıyla vakit geçirerek çocukluğunu yaşamaya başlar. Kardeşinin son arzusunu gerçekleştirmenin verdiği huzurla Frank’in ve belki de ilk defa çocuk gibi hisseden Mary’nin tatlı tebessümleri ile film sonlanır.  

Verilen Mesaj

‘’İhtiyacı olan son şey farklı olduğunun farkında olunması.’’ diyor filmde Frank. İnsan olarak içimizde dinmek bilmeyen bir keşfedilme arzusu besleriz. Deha veya aptal rolünde, kolay veya zor, bir şeyleri başarmak için çabaladığımız dünya hayatımızda bize daima fedakarlık yapmamız gerektiği öğretildi. Doğru olan, daima daha fazlası ve daha fazlasını arzulamaktı. Filmde Evelyn’nin ‘’Başarırsan ismin, sonsuza dek yaşar.’’ dediği hayatlarda, bir yandan adını tarihe yazdırırken, diğer yandan hiç yaşamadan ölen, fedakarlığı canları ile yapan sayısız insanın bu dünyadan geçtiğini görürüz. Deha olmak, bireyin içinde taşıdığı kimliklerden sadece birisidir. Hırslarımızın, daha iyiye ulaştırma arzumuzun üzerinde, üstün yetenekli bireylerin kurulmuş robotlar değil de en başta insan, kardeş, çocuk kimliği taşıdığı gerçeğini unutmamak ve eğer dokunacaksak hayatlarına bunu bilerek dokunmak, filmin bana verdiği en güzel mesajdı. 

Filmin Başarılı Noktaları

Karakterleri canlandıran oyuncuların, özellikle deha rolündeki Mary’nin üstün performansı ve duygu geçişleri olayı daha iyi kavrayıp içselleştirmemi sağladı. Filmin akıcı olması, seyircinin sıkılmasına fırsat vermemesi başarılı olduğu bir diğer nokta olarak yerini alıyor. Senaryonun ütopik değil de güncel hayatta gerçekleşebilecek olayları içermesi, ana karakterin üstün zekasını sergilediği sahnelerin iyi kurgulanmış olması, bundan sonra ne yapacak acaba şeklinde merak uyandırması da filmi heyecanlı kılan noktalardandı. Bunun yanı sıra filmde, komşuluk değerleri gibi ahlaki değerlerin öneminin vurgulanması da belirtmeye değer hoş ayrıntılardandı. 

Filmin Başarısız Noktaları

Filmin başarılı yönleri, başarısız yönlerini gölgede bıraksa da, birkaç olumsuz denilebilecek husustan bahsedebilirim. Filmin hızlı akışından dolayı bazı olaylar askıda bırakılmış, ayrıntıya girilmeden üstün körü incelenmiş hissi veriyor. Velayet konusundaki adli sürece uzun uzun yer vermektense Mary’nin yaşam dönemlerinin gerektirdiği davranışları daha yakından takip etmek, alana ilgi duyan bireyler için daha yararlı olabilirdi.