Budapeşte Zincirli Köprü (Chain Bridge)

Avrupa'nın gözde başkentlerinden biri olan ve tarihteki birçok olayı içerisinde barındıran dolayısıyla kendisi bir tarih olan Macaristan'ın başkenti Budapeşte'nin ve Zincirli Köprü'nün isim tarihini inceleyelim.

 

Macaristan'ın başkenti olan Budapeşte aslında Tuna Nehri'nin iki yakasını oluşturan Budin (Buda) ve Peşte 'nin 17 Kasım 1873 tarihinde birleşmesi ile oluşmuş bir şehirdir. Bu iki şehri birleştiren zamanının mühendislik harikalarından olan Zincirli Köprü (Szechenyi ya da Chain Bridge)1849 yılında açıldı fakat iki şehrin tek bir ad halini alması 1873 yılında gerçekleşti. Bu iki şehri birleştiren Zincirli Köprü'nün hikayesi ise oldukça efsanevi. Buda ve Peşte arasındaki ulaşım Orta Çağ'da 19. yüzyılın ortalarına kadar kış mevsimi hariç diğer mevsimlerde dubalar ile sağlanıyormuş. Kış aylarında ise Tuna Nehri donduğundan dolayı ulaşım sağlanamıyormuş. Zincirli Köprü'nün ilk baştaki özelliği Tuna Nehri'ni geçen ilk köprü olmasıdır. Yapımına 1840 yılında başlanan köprünün tamamlanması 1849 yılına dek sürmüştür. İsmini ise köprüyü finanse eden Kont Szechenyi'den alıyor. 1820 yılında Kont, babasının cenazesine gitmek için yaklaşık bir hafta beklemiş ve bunun üzerine Kont, Buda ve Peşte'yi birleştirecek bir köprü yapma girişiminde bulunmuş. Kont, köprüyü finanse edecek bir dernek kurmuş ve en büyük destek Yunan tüccar Georgios Sinos'tan gelmiş. Bundan dolayı köprünün Buda yakasındaki ayağına ismi yazdırılmış. Köprünün parçaları İngiltere'de yapılmış ve deniz yoluyla Budapeşte'ye gelmiş. 1849 yılında açılan köprü 202 metre ölçüsü ile zamanının en gözde mühendislik dehasıymış. O dönemde ise köprü, dünyanın en uzun 4. köprüsü olma özelliğini taşıyormuş.

                                                         

Gelelim köprünün efsanesine. Köprünün inşaatını yapan İskoçyalı mühendis Clark, eseriyle oldukça gurur duyuyormuş. Köprüyü her detayı ile muhteşem yaptğını ve tek bir eksiğinin bile olmadığını söylemiş. Fakat küçük bir çocuk köprünün sonlarında bulunan aslan heykellerinin dillerinin olmadığını söylemiş. Clark çok utanmış ve bu büyük utanca dayanamayıp köprüden atlayarak intihar etmiş. 1914 yılında sağlamlaştırılan köprü İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanlar tarafından bombalanarak yerle bir olmuştur. Geriye ise sadece kuleleri kalan köprü 1949 yılında yani açılışı olan 1849 yılından 100 yıl sonra inşa edilmiş ve yeniden açılmıştır.

 Bugün Buda tarafında yer alan meydan ismini İskoç asıllı Clark'tan, Peşte tarafında yer alan meydan ise ismini Kont Szechenyi'den almaktadır.