Bir Diplomasi Dehası: Otto Von Bismarck

Kültür ve Sanat - 28 Kasım, 2022 - Okuma Süresi: 8 Dk.

28 Kasım, 2022

Bir Diplomasi Dehası: Otto Von Bismarck

Günümüz Almanya’sının oluşmasında büyük rol oynayan ve yüzyıllar geçse de ders niteliğine okutulabilecek Otto Von Bismarck’ı onlarca farklı şekilde tanımlayabiliriz; diplomasinin babası “Demir Şansölye"nin Avrupa siyasetine etkisini gelin birlikte inceleyelim.

Şu kesin ki Bismarck, yaptığı diplomatik manevralarla, Almanya’nın kurulmasında ve 19. yüzyıl, hatta günümüz Avrupa'sının şekillenmesinde önemli bir rol oynamıştır. Bu yazıda Bismarck’ı tanıyacak ve yaptığı önemli politik hamlelere şahit olacaksınız. 

Hayatı

1815 yılında Brandenburg’un küçük bir kasabasında dünyaya geldi. Ailesi; askerliği seven, muhafazakar, dönemin büyük toprak sahiplerindendi. Üniversiteyi hukuk fakültesinde okusa da 3 sene sonra bölümü bırakmıştı. Hatta toplamda sadece 2 saat derslere girdiği söylenir. Eskrime, ata binmeye ve avlanmaya ilgili bir insandı. Gençliğinde 25 defa düello yapmış ve hiçbirini kaybetmemişti. Onun politikaya atılması, 1847’de Prusya Meclisi’ne üye seçilmesi ile başladı. Daha sonra 1859’a kadar Frankurt Germen Federasyonu’nun Prusya temsilciliğini yaptı.

1859’da hayatında önemli bir tecrübe olarak yer alacak Petersburg elçiliğine atandı. Burada Rusya’yı ve dönemin çarı II.Aleksandr’ı yakından tanıma fırsatı buldu. Bu ona ileride çok büyük bir fayda sağlayacaktı. 

1862’de Paris’e elçi olarak atandı. Burada da III.Napolyon’un zayıflıklarını öğrendi. Bütün bu edindiği tecrübelerden sonra yine aynı yıl Prusya Başbakanı oldu. İşte Bismarck’ı Bismarck yapan, bundan sonra yaptığı önemli işlerdi.

Bir Diplomasi Dehası: Otto Von Bismarck


Kılıç ve Kan Politikası

Bismarck’a göre Prusya’nın kuvvetlenmesi için gereken şey parlamento veya basın politikası değil, büyük bir silah gücüydü.

Söylevler, birlikler, çoğunluk kararları ile gayeye erişemeyiz; ancak kılıç ve kanla üstesinden gelinebilecek ciddi bir mücadeleden kaçınmak imkansızdır.

Bismarck’ın bu yolda ilk hedefi Danimarka’ydı. Fakat Danimarka ile bir çatışma halinde Rusya’nın nasıl davranacağından emin değildi. Bu nedenle uygun anı beklemek gerekiyordu. Bunun için de çok beklemesine gerek kalmadı. 1863 Polonya ayaklanması Bismarck için en uygun zamandı.

Polonya ayaklanmasıyla Prusya’nın Danimarka’ya saldırma planı arasında ne gibi bir bağ var diye düşünebilirsiniz. Fakat politika bir çeşit zincirler bağıdır. Birbirine çok uzak olan iki olgu, farklı bir açıdan baktığımızda yan yana görülebilir.

Bismarck’ın Alman birliği çabasının önündeki en büyük iki engel, Avusturya ve Fransa idi. Bu nedenle Bismarck’ın bir müttefik bulması şarttı. Burada en uygun aday Rusya idi. Rusya’yla sağlanacak bir yakınlık hem o sırada var olan Fransa-Rusya blokunu parçalayacak, hem de Avusturya tehlikesi etkisiz kılınacaktı. O dönem Rusya egemenliği altında bulunan Polonya’daki ayaklanma, bunun için en uygun fırsattı. 

Prusya, Rusya’ya, ayaklanmaya hiçbir şekilde yardımda bulunmayacağı, hatta gerekirse Rusya’ya yardım bile yapılacağı sözünü verdi. Bu sırada Fransa ise, İngiltere ile birlikte ayaklananlara geniş bir hak verilmesini, Polonya’da bir reform yapılmasını istiyordu. Sonuç: Prusya ile Rusya’nın yakınlaşması, ayaklanmadan önce müttefik olan Fransa’nın ise Rusya’yı kızdırması oldu.

Bu durumdan yararlanan Bismarck, bir yıl sonra, Danimarka’dan Schleswig, Holstein ve Lauenburg’u koparmayı başarmıştı. Bu, Alman milli birliğinin kurulmasında ilk adım olacaktı.

Bir Diplomasi Dehası: Otto Von Bismarck

Avusturya ile Savaş

Bismarck’ın ne kadar rasyonel bir politikacı olduğunu anladığımız savaştır Avusturya savaşı. Çünkü bu savaşta onun, ne zaman ve nerede durması gerektiğini ve gücün en uygun kullanım şeklini bildiğini görüyoruz.

Prusya ve Avusturya tarih sahnesinde nadiren ters düşmüştür. Bu, o tarihi anlardan biriydi. Avusturya, Prusya’nın diplomasi ve savaş yoluyla hak iddia ettiği Danimarka topraklarının elinden alınması dolayısıyla son derece öfkeliydi. Bir savaşın kopması an meselesiydi. Bismarck da bunun kaçınılmaz olduğunu anlamıştı.

Bismarck İngiltere’nin, kendisinden uzakta gerçekleşecek bu savaşa karışmayacağını biliyordu. Rusya’ya gelince, Polonya ayaklanmasında yaptığı yardımlardan dolayı, Rusya’nın Prusya’ya sempatisi artmıştı. Bu durumda Rusya’dan da çekinmeye gerek yoktu. Asıl sorun Fransa’ydı. Avusturya ile bir ittifak yapması gayet olağandı. Bu durumda Bismarck’ın, iki ateş arasında kalmamak için bir müttefik bulması gerekiyordu: İtalya.

Fakat Bismarck bundan fazlasını başardı. Fransa ile yapılan görüşmede, Avusturya ile bir savaşta, tarafsız kalması halinde, Fransa’ya, kuzeyinde yer alan ve Fransızca konuşulan bazı bölgelerin verilebileceği bildirildi. 

Fransa bu teklifi olumlu karşıladı. Ayrıca Avusturya-Prusya münasebetlerinin bozulması işine geliyordu. O sırada Roma’ya sahip olan Fransa, İtalya’nın savaşa katılarak Venedik’i alması halinde, kendisine olan kırgınlığının geçmesini de umuyordu.

Şartlar bu şekilde gelişti ve savaş başladığında, Prusya ve İtalya Müttefik, Fransa, Rusya ve İngiltere tarafsızdı…

Savaş Prusya’nın kesin zaferiyle sonuçlanmıştı. İşler öyle bir noktaya gelmişti ki, Prusya savaşa devam ederek Avusturya’yı ezip geçebilirdi. Kral ve askerler de bunu istiyordu. İşte bu noktada, Bismarck’ın ne kadar rasyonel bir politikacı olduğunu görüyoruz. Çünkü o, ileride kendisine kızgın, onuru kırılmış bir Avusturya istemiyordu. Alman birliğini sağlamak için ileride Fransa ile savaşmak şarttı. Bu durumda bir Fransa-Avusturya ittifakı kaçınılmaz olurdu. 

Krala şöyle demişti:

Avusturya’yı fazla rencide etmekten, bu memlekete gereksiz yere sürekli kin ve intikam arzusu bırakmaktan kaçınmalıyız. Tersine, bugünkü düşmanımızla tekrar dost olmak imkanını muhafaza etmek lazımdır.

Kral ve askerleri fikrini kabul etmeyince kendisini toplantının yapıldığı 4. kattan aşağıya atmak üzereyken, veliaht araya giriyor ve Bismarck barış yapmayı kabul ettiriyordu.

Fransa seyirci kalarak çok büyük bir hata yapmıştı. Bismarck daha sonraları Fransa’nın bir askeri müdahalesinde durumun daha farklı olacağını itiraf etmişti. Savaşın sonunda Kuzey Almanya Federasyonu kurulmuş, Alman Milli Birliği için büyük bir aşama kaydedilmişti.

Bir Diplomasi Dehası: Otto Von Bismarck


Bismarck’ın Son Kurbanı: Fransa (Game Of Thrones yanında halt etmiş)

Fransa savaş sırasında hiçbir şey yapmadığı için kral, kamuoyunda büyük tepkiler almıştı. Bunun üzerine III. Napolyon, Bismarck’dan elçisi yoluyla taleplerde bulundu. Bismarck ise Fransa’nın isteklerini yazılı olarak bildirmesini istedi. Bismarck’ın yazılı belgeyi eline geçirmesiyle Rus Çarı’na iletmesi bir oldu. Fransa'nın bu isteklerine Rusya büyük tepki gösterdi. Fransa’nın bu açgözlülüğü, zaten araları bozuk olan Rusya’yı iyice kızdırdı.

Bismarck bunun üzerine bir adım daha attı ve Rusya’ya doğuda 1856 Paris Antlaşması ile kaybettiği toprakları geri almak isterse, Prusya’nın yardım edebileceğini bildirdi. Bu teklif Rusya ile Prusya’yı o kadar yakınlaştırdı ki, Çar, Prusya’nın toprak genişletmesine göz yumacağını, eğer Fransa buna karşı gelirse, Rusya’nın kendilerine destek olacağını bildirdi. Bismarck bu diplomasi hamlesiyle, Fransa’ya karşı büyük bir zafer elde etmişti.

Bismarck bununla da kalmayıp Fransa’nın isteklerini Fransız gazetesinde yayınlattı. Bu haberden en çok korkan ise bu sırada Bismarck’ın Alman birliğini sağlaması için ilhak etmesi gereken, o zamana kadar Kuzey Alman Federasyonu (Prusya) ile arası iyi olmayan, Güney Alman Konfederasyonu oldu. O zamana kadar Prusya’ya cephe alan Katolik Güney Alman devletleri, şimdi Fransa’dan korkup Protestan Prusya’ya yanaşmıştı.

Prusya gözünü Güney Alman devletlerine dikmişti. Fakat Fransa buna seyirci kalmadı ve iki ülke arasında savaş başladı. Ancak Bismarck’ın hamleleri sonucunda Fransa yalnızdı. Savaş Prusya’nın ezici galibiyeti ile sonuçlanmış, Prusya, Güney Alman devletlerini topraklarına katarak “Alman İmparatorluğu” haline gelmişti. 

Öyle ki, imparatorluğun ilanı, XIV. Louis’in meşhur Versailles Sarayı’nda yapılmıştı. Fransızlar, bu onur kırıcı hareketin intikamını 1919’da, hepimizin bildiği Versailles Barışı’nı, 1. Dünya Savaşı’nın kaybedeni Almanya’ya Alman İmparatorluğu’nun ilan edildiği aynı Aynalı Salon’da imzalatarak alacaktı.

Haftalığın PeP'te!

İlk 15'a giren her içerik ile 200 TL kazan!

En popüler yazar sen ol!

Okunma puanını artır, kazan!

Liderlik Tablosu'na göz at!

Bu haftanın en çok okunanları.

E-bültenimize abone ol!

Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.

Gizlilik Sözleşmesi'nde belirtilen hüküm ve koşulları kabul ediyorum.