Japon Çizim Sanatı: Anime

Kredi: 1024*512

Milyonlarca izleyicisi olan ve Japon kültürüyle harmanlanmış animeyi gelin yakından tanıyalım!

 Anime, Japonya'ya has çizim sanatıyla çizilmiş kısa veya uzun çizimlerdir. Anime İngilizcedeki animation kelimesinin kısaltılmış hali olarak karşımıza çıkmaktadır. Animeler, genelde mangaların televizyona ya da sinemaya uyarlanması ile izleyiciye yani bizlere ulaşmaktadır. OAV veya OVA denilen video, DVD, BR şeklinde de piyasa içinde kendine yer bulabilmektedir. Manga çizimleri animeye oranla çok daha abartılı olmaktadır.

 Anime çizim tekniklerine örnek vermek gerekirse, kendine has bir çizim tekniği vardır, bunun yanı sıra insan gözleri genelde büyük çizilmektedir. Animeler, hem el çizimi hem de bilgisayar yapımı olarak üretilebilmektedir. Animelerin konusu için herhangi sınırlama yoktur, her şey olabilir, bu yüzden çok küçük çocuklar için eğitim ve komedi türü içeren animeler olabildiği gibi içerik olarak tamamen yetişkinlere yönelik, felsefe, psikoloji, savaş, şiddet, cinsellik gibi konuları ele alan anime içerikleri de bulunmaktadır. Anime sektörü, Studio Ghibli, Gainax, Madhouse, Production I.G, Sunrise ve Toei Animation gibi birçok büyük isimlere ev sahipliği yapan bu sektör ayrıca 430'dan fazla yapım stüdyosuna sahip olmaktadır. Anime, Japonya'nın yerel film pazarının sadece bir kısmını oluşturmasına rağmen DVD ve Blu-ray satışlarının büyük payını oluşturmaktadır. Ayrıca, İngilizce dublajlı ve altyazılı programlamanın yaygınlaşması ile uluslararası alanda ilgi ve başarı da gördü. 2016 yılından itibarıyla animeler, dünyanın animasyon içerikli televizyon yayınlarının %60'ını anime sektörü oluşturmaktadır.

 Anime kısaca bir çizim sanatı olup her ne kadar çizgi dizilerle aynı teknik standartlara sahip olsa da çizimleri her yaştan insanlara hitap edebilmektedir. Çizgi dizilere baktığımız zaman genellikle çocuklara hitap ettiğini ve kültürümüz içerisinde kalıplaşmış olarak bulunan çizgi dizi teriminden oldukça farklı bir kavramdır animeler. İçerisinde duygusal, drama, fantastik, doğaüstü özellikler gibi daha sayamayacağımız birçok sayısız özel türü bünyesinde var etmektedir. Bazı animelerin içerisinde klasik bilinen çizgi dizilerin aksine yoğun küfür, kan, şiddet ve cinsellik unsurları işlenebilmektedir. 18 yaşından küçük çocukların ebeveynlerin gözetimi ile birlikte olmak şartıyla izleyebileceği türleri de bulunmaktadır. Anime her ne kadar çizgi dizilerin alt dallarından biri olsa da sonuç olarak algılarda bulunan çizgi film teriminden oldukça farklı anlam ve içerikle karşımıza çıkmaktadır.

 Gerçek hayattan bire bir görüntülenip kopyalanmayan, karakterleri tam anlamıyla canlı olmayan yapılardan oluşmaktadır. Gerçek hayattan ziyade yazarın ve tasarımcının hayal gücüne ve tasarım yeteneğine dayalı bir şekilde beden bulurlar. Dijital ortamda veyahut elle çizilmiş herhangi bir içeriği renklendirip ya da renklendirmeden saniyede 16'dan başlayıp 26 arasında değişen karelere sahip olarak ilerleme kaydetmektedir. Animeler 2D animasyon tekniği kullanılarak üretilmektedir. Her sahne için ayrı ayrı çizimler yapılmaktadır. Bu sahneler ortalama olarak saniyede 25 sahne hızında hareket ettirilerek animasyon haline getirilmektedir. Japon çizgi içerikleri her zaman Batı kökenli çizgi içeriklerinden farklı olmuşlardır. Batı kökenli çizgi içerikleri genel olarak genç yaşlara hitap ederken, Japon çizgi içerikleri ise her yaştan kitleye hitap etmeyi hedeflemektedir.

Bazı anime yapımlarında dikkatimizi karakterlerin büyük gözleri, uzun bacakları çekebilmektedir. Bunun sebebi olarak Japonlar'ın kısa boylu ve çekik gözlü olmalarından kaynaklı ortaya çıkan bir komplekse ilişkilendirerek açıklayanlar bulunmaktadır lakin bu açıklama çizimlerin kökeninde batılı örnekler olduğunun bilinmemesinden kaynaklı olarak ortaya çıkmıştır. İlk üretilen Walt Disney çizgi filmlerinde bulunan karakterlerin büyük gözleri ve uzun bacakları bulunmaktaydı. Bu çizim seçimi bugün bazı batı kökenli animasyonlarda hala tercih edilebilmektedir. Tanıdık bir örnek vermem gerekirse bir zamanlar Show TV ve TRT'de yayınlanmış olan Genç Pocahontas'ı ve İngiltere'de üretilmiş olan Genç Robin Hood'u gösterebiliriz. Bu çizgi filmlerin içerisinde büyük gözleri, uzun bacakları olan karakterler kullanılmıştır ama bu yapımlar anime olmamaktadır. Japonlar'ın bu boy-göz kompleksleri sebebiyle bu tarz içerik üretimleri yaptıklarına dönük inanış tamamıyla bir Aristo Mantığının bir çıkarımı olmaktadır. Açıklamak gerekirse "biber acıdır, hayat da acıdır, demek ki hayat biberdir” gibi bir önerme durumu gayet net açıklamaktadır. Bu durum için tam anlamıyla doğru ve gerçeklik payı bulunan yorumlar yapabilmek için gerekli olan tarih ve psikoloji bilgi birikimine ihtiyaç duyulmaktadır. Uzakdoğu insanlarında böyle bir takıntı olduğu bilinen bir gerçektir. Örnek olarak Japonya'da yaşayan çoğu genç kız uzun topuklu ayakkabı giymektedir. Lakin unutulmaması gereken çok önemli bir şey varsa bu takıntının sadece uzak doğuya veya Japonya’ya özgü bir şey olmadığıdır. Bu kompleks az veyahut çok bir şekilde yeryüzünde bulunan bütün ülkelerde, bütün milletlerde bulunmaktadır. Lakin animeler içerisinde göze çarpan şeyler sadece büyük gözler uzun bacaklar değildir. Genel olarak bizim normal hayata verdiğimiz tepkiler mimikler ve jestler daha fazla abartılı bir görsellikle anime içerisinde yansıtılmaktadır.

Anime izleyicileri her ne kadar animenin çizgi film olmadığını söyleseler de animeler birer çizgi filmdir. Bu inkarın sebebi "Bak yaşı kaç olmuş hala çizgi film izliyor” diyen insanlardan kaynaklı olduğu aşikardır. Sen izlediğin yapımı seviyorsan insanların burun kıvırmalarına pek kulak asmamak gerekmektedir. Bu kadar kompleks yapmaya gerek olmadan sadece güzel zaman geçirmek bizim ilgilendiğimiz yer olmalıdır.