Erteleme Hastalığından Kurtulmak

Kariyer - 19 Temmuz, 2021 - Okuma Süresi: 7 Dk.

19 Temmuz, 2021

Erteleme Hastalığından Kurtulmak

Her şeyi bir sonraki güne erteleyenlerden, her işini son anda yetiştirenlerden misiniz? Eğer siz de erteleme hastalığına yakalandıysanız bu yazıda nasıl kurtulabileceğinizi adım adım anlatıyorum. Bu yazıyı okumayı sakın ertelemeyin!

Pek çoğumuzun sürekli ertelediği işler ve hayatına sokmak istediği alışkanlıklar var. Bunlardan bazıları sürekli farklı pazartesilere ya da ay başlarına ertelediğimiz egzersiz yapmak gibi rutinler, diğerleri ise zorunlu olarak yapmamız gereken ve son güne dek erteleyip durduğumuz iş veya okul ile ilgili görevlerimiz.

Hepimiz bir şeyleri erteleriz çünkü ertelemek önceliklerimizi belirlemenin bir parçasıdır. Bir yanda ateşi çıkmış bir çocuğunuz varsa örneğin, elinizdeki diğer tüm işleri ertelersiniz. Ancak daha önce bahsettiğim erteleme davranışı farklıdır. İşlerimizi bile bile ve boş yere ertelemeye 'savsaklama' deniyor.

Siz de savsaklama ile başı dertte olanlardan iseniz bunun üstesinden gelebilmenin temelde iki adımı var. Öncelikle bu alışkanlığın psikolojik temellerini kavramak, sonrasında ise savsaklamayı yenebilmek için stratejiler oluşturmak.

En başından başlayalım, savsaklayacağımızı bildiğimiz halde neden plan yapıyoruz? Bunun cevabı aslında oldukça basit, gelecekte nasıl hissedeceğimize dair yanlış duygusal tahminlerde bulunuyoruz. Kaç defa spora başlamak, hayatınızı düzene sokmak, erken kalkmak gibi kararlar aldığınızı düşünün. Bu kararları aldığımız anda eylem henüz uzakta olduğu için rahatızdır. Ayrıca kendimizi o an eylem halinde hayal ederiz ve bu bizi mutlu eder. Bu mutluluk duygusunun eylem anında da süreceği yanılgısına kapılırız. Ancak gerçekler farklıdır, eylem anında kendimizi kötü hissederiz. Kısa zamanda kendimizi iyi hissetmek için elimizdeki işleri savsaklarız ve farklı şeylerle uğraşarak kendimizi iyi hissetmeye çalışırız.

İşlerimizi ertelemek kısa süre için bize sahte bir mutluluk getirse de sonrasında yarattığı stres ve suçluluk duygusu çok daha ağır basıyor. Peki tüm bunlara rağmen neden her şeyi savsaklamaya devam ederiz?

1- Uzun vadede bize faydası olacak işlerdense kısa zamanda kendimizi rahat ve iyi hissetmek isteriz. Oysa ki sağlığımızı ve geleceğimizi ilgilendiren konularda yaptığımız ertelemeler ileride geri dönülemez noktalara geldiğinde harekete geçmek için çok geç olacak.

2- Kapasitemizi doğru değerlendiremiyor olabiliriz. Az zamanda çok fazla işi bitirebileceğimizi düşünerek planlar yapıyoruz ancak evdeki hesap çarşıya uymayabiliyor.

3- Kendi değerimizi yaptığımız işlerin mükemmeliyetine bağlıyor olabiliriz. Böyle kişiler ellerindeki işi düzgün tamamlayamayacağı endişesine kapıldığından işe başlamayı sürekli olarak ertelerler.

4- Özsaygımızı korumak adına kendimizi sabote ediyor olabiliriz. Ne mi demek istiyorum? Bir işi son anda ve kısıtlı zamanda bitirebilmek bize kendimizi daha mutlu hissettiriyor. O işi bitiremezsek zamanın yetersizliğini suçluyor, bitirebildiysek kendimizi ödüllendiriyoruz. Bu şekilde özsaygımızı sağlıksız bir yoldan arttırmış oluyoruz.

5- Ertelemenin doğurduğu huzursuzluğu hafifletmek için yapay mutluluklar veya durumla ilgili tutarlı bahaneler üretiyor olabiliriz. Örneğin savsaklayarak yaptığımız bir iş için “Çok daha kötü olabilirdi.” diyerek iyi hissetmek veya “Zaten bu iş için daha çok bilgi toplamam gerekiyor.” diyerek ek bahaneler üretmek gibi.

6- “Ben baskı altında daha iyi çalışıyorum” efsanesine inanıyor olabiliriz. Bunun temel sebebi işe başlamak için motive olmamız gerektiğini düşünmemiz. Aslında işlerimizi son ana erteleyerek çok daha iyi ve verimli çalışma şansımızı düşürmüş oluyoruz.

7- Kişilik özelliklerimiz savsaklamaya elverişli olabilir. Örneğin beş ana kişilik tipinden sorumluluk bilinci az ve duygusal olarak dengesiz kişiler savsaklamaya elverişlidir.

8- İşe başladıktan sonra dışarıdan gelen dikkat dağıtıcılar ve hazırlıksız olduğumuz problemler ertelemeyi tetikliyor olabilir.

Eğer erteleme davranışımızın temel sebeplerini öğrenirsek, savsaklamaya başladığımızı fark edebilir, kendimizi işimize yönlendirmek için stratejiler uygulayabiliriz. İkinci adımın stratejiler olduğundan bahsetmiştim. Aslında bu alışkanlığı yenmeniz için gereken şeyler çok basit; kağıt, kalem ve irade!

1- Boş bir kağıda boş yere ertelediğiniz işleri yazın. Daha sonrasında bu işleri ertelemenin size nelere mal olduğunu yanlarına ekleyin. Bir sonraki satıra ise daha önce başlasaydınız ne gibi faydaları olurdu bunları yazın. Bu egzersiz sayesinde erteleme alışkanlığının hayatınıza getirdiği olumsuzlukları somut şekilde görmek ve başlamanın faydalarını fark etmek, bu alışkanlığı yenmeniz için bir basamak oluşturacak

2- Hemen başlayın! Yarın yaparım diyerek ertelediğiniz o “yarın” hiçbir zaman “bugün” haline gelmeyecek. Göreve başlama anınızda yine olumsuz duygularla karşılaşacak ve ertelemek isteyeceksiniz. Daha sonrası için plan yaparken duygularınızla ilgili daha gerçekçi tahminlerde bulunmaya çalışın.

3- Motive olmanız gerektiği yanılgısından kurtulun. Davranışların tutumlar üzerinde belirleyiciliği çok daha fazladır. Yani bir işe motive olmadan başlasanız da, ilerleme kaydettikçe işin gözünüzde büyüttüğünüz derecede zor olmadığını fark edip iyi ve daha özgüvenli hissedeceksiniz. Tüm bunlar sizi devam etmek için motive edecek.

4- Kendinize söylediğiniz yalanları tespit edin. Bir şeyleri ertelerken kendinize sunduğunuz gerekçeleri bir kağıda yazın. Uydurduğunuz bahaneleri fark etmek, bir sonraki sefer aynı yalanı söylemenize engel olacaktır.

5- İşlerinizi basitleştirin ve somut hale getirin. Yapmanız gereken işleri alt görevlere bölüp kendinize bir plan oluşturun. Bu şekilde işleriniz gözünüzde büyümeyecek, ilerleme kaydedip küçük görevler bitirdikçe devam etmek isteyeceksiniz.

6- Önünüze çıkan engellere karşı bir uygulama hedefi oluşturun. Örneğin eğer “Bunu daha sonra yapayım” dersem, hemen başlayacağım. Ya da eğer herhangi bir arkadaşım beni bir yere davet ederse, elimdeki işi bitmediyse kabul etmeyeceğim. Bu şekilde ön hedefler koyarak olaylar karşısında vereceğimiz tepkileri planlamak sorunlar karşısında işlerimizi erteleme ihtimalimizi düşürür.

7- Dikkat dağıtıcıları azaltın. Gün içinde telefonlarımız, e-postalarımız, bildirimlerimiz bizi pek çok uyarana maruz bırakıyor. Olası uyaranları listeleyin, ortadan kaldırabiliyor musunuz analiz edin ve çalışmaya başlamadan önce ortadan kaldırın.

8- İradenizi güçlendirin. Bunun için çok daha basit görevleri düzenli olarak yerine getirmek iyi bir öz disiplin antrenmanı olabilir. Bunun yanı sıra yeterince uyumak ve kanda yeterli glikoz miktarına sahip olmak iradenizi etkileyen unsurlardandır.

9- Kendinizi iyi hissettirecek aktiviteler edinin. Öz düzenleme konusundaki başarımız olumlu duygularla doğru orantılı. Çevrenizde sizi iyi hissettiren insanların olması ve tutkuyla yaptığınız hobiler, diğer işlerinizdeki veriminizi ve iradenizi etkiler.

Unutmayın alışkanlıklarımızı kırmak zordur ancak imkansız değildir. Değişmek için o ilk adımı atma cesaretini gösterebilirsek devamı çok daha kolay gelecektir.

Haftalığın PeP'te!

İlk 15'a giren her içerik ile 200 TL kazan!

En popüler yazar sen ol!

Okunma puanını artır, kazan!

Liderlik Tablosu'na göz at!

Bu haftanın en çok okunanları.

E-bültenimize abone ol!

Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.

Gizlilik Sözleşmesi'nde belirtilen hüküm ve koşulları kabul ediyorum.