Karmaşanın Tatlı Hali: İstanbul'da Öğrenci Olmak

Yağmurla gelen gökkuşağı şehri bence İstanbul. Kimi yağmurunu sever kimi rengini. Birçoğunuzun hayali olan bu şehri ortalama düzeyde yaşayan bir öğrenci olarak ele aldım. Aslında size İstanbul'da iyi yaşamanın önemli birkaç parametresini anlatmaya çalıştım. İyi okumalar diliyorum...

 İstanbul’da öğrenci olmak tek bir öğrencinin ağzından açıklanıp anlaşılabilir mi emin değilim. Fakat birçok ağızdan; eğlenceli ama pahalı, büyük ama çok kalabalık, manzarası muhteşem ama trafiği berbat vb. cümleleri duyacağınıza eminim. Yani İstanbul aslında '‘ama'’ lar şehri. İçinde yaşayan insanlar gibi her anlamı her çelişkiyi her güzelliği ve zorluğu barındıran her telden bir şehir. Kimi buna kaos der kimi renk. Bense bu kargaşada renk bulanlardanım. İstanbul’da öğrenci olmak bence deneyimin adı. Hatta büyümenin, gezip görebilmenin, seçimler yapmanın, sabırlı olabilmenin, yakalayabilirsen fırsatları yaşamanın tadı.

İstanbul’da okuyan, ortalama maddi durumu olan, devlet yurdunda kalan bir mimarlık öğrencisi olarak ele alıyorum İstanbul’da öğrenci olmayı. Bunları neden belirtiyorum, çünkü burada hayat her parametreye her imkâna her duruma göre farklı gelişip farklı yaşanıyor bana kalırsa. İstanbul’da okulun, konumun, bölümün her şey bir parametre. Okula gidip döndüğün, kendine vakit ayırabildiğin bir bölümde şehrin tadına varmak çok daha mümkündür eminim. Birçok etkinlik, birçok olanak, eğitim ve eğlence her zaman mevcut çünkü. Fakat benim okuduğum bölüm, mimarlıkta durum biraz farklı bu yüzden daha genel ele almaya çalışacağım.

• Konum Stratejisi

 En önemli parametrenin konum olduğuna inanıyorum (eğer araba, motor vb. bir aracınız yoksa). Bu şehirde hayat gerçekten çok hızlı ve yoğun, günün çoğunu yolda geçirdiğiniz bir mesafedeyseniz özellikle okul dönemleri günler de kısa olduğu için günün bitiverdiğini ve bu yoğunluğa yorgunluğun eklendiğini görebilirsiniz. Ama İstanbul içerisinde kısa mesafe veya ''harika okula çok yakınım'' dediğiniz mesafenin ortalama 30 dk olduğunu da üzülerek söylemeliyim. Tek vesaitle gidebilmek (özellikle raylı ulaşımsa) büyük bir lüks. Metro ile 40 dk uzaklıkta olmanın ne kadar yakın ve kıymetli olduğunu burada yaşayan bilebilir. Benim gibi okulunuza yakın bir yurt/ev bulabilirseniz (20 dk.) birkaç sıfır önde başlamışsınız demektir.

Sürekli kullanımda olduğunuz yerlerin (okul- yurt/ev) yakın olmasının dışında sahile, Beşiktaş’a veya Kadıköy gibi öğrencilerin çok sık kullandığı yerlere yakın olması da burayı sevmeye yeter. Yakın yani yine birkaç vasıta veya yarım saat kırk dakikaya yakın bir süre makul olarak kabul edilebilir. Ve inanın bu haliyle çok ama çok şanslı bir öğrencisiniz demektir.

• Eğlenmek ve Eğlenmemek, İşte Bütün Mesele Bu!

 Ulaşım konusu maddiyatı getiriyor. Öğrenci için ulaşım imkânı İstanbul’un en güzel yanı. Yaklaşık 57 TL gibi bir fiyata öğrenci kartıyla aylık 200 basım yapabilirsiniz. Aktarmalara rağmen fazlasıyla yettiğini göreceksiniz. Aslında belki konumdan sonra ki en önemli ölçek ise para. Aklınıza ‘'İstanbul pahalı bir yer, hayat pahalı, her şey para konum nasıl daha önemli?'’ gibi bir soru geldiğini tahmin edebiliyorum. Para önemsiz değil, ama bu şehrin güzelliği, keyifli vakit geçirmek içinde tek şart değil. Keyif almaktan ne anladığınıza da bağlı tabi. Burada bahsettiğim kesinlikle parasız olmak değil. Maalesef hangi şehirde okursanız okuyun öğrenciyken dışarıda vakit geçirmek para gerektiriyor. İstanbul’un güzel yanı ise çeşitlilik. Birçok farklı bütçeye hitap eden mekânlar bulabilirsin. Veya mekâna ihtiyacın bile yok. Sahile inip seyyar ızgara balıkçıda Karaköy’den denizin tadını çıkarabilir, Kadıköy sokaklarında tavukçu, Üsküdar’da dürümcü, Beşiktaş’ta pilavcıya gidebilirsin. Sonra sahile gidip denizin keyfini çıkarır otobüse atlayıp Arnavutköy taraflarında inip uzun yürüyüşler yapabilirsin. Veya Üsküdar’da kız kalesini izleyip açık havada minderlerin üzerinde çay çekirdek yapabilirsin. Modayı gezer ya da Cihangirin yokuş, rengârenk, ilginç sokaklarında kaybolabilirsin. Yolun bir şekilde Galata’ya çıkacaktır. Belirli günlerde ücretsiz müzeleri gezer veya öğrenci müze kartıyla uygun günlerini değerlendirebilirsin. Ücretsiz etkinlikleri kovalar, mesleğine uygun konuşmacıları İstanbul’da bulabilirsin. Yani eğer üniversite öğrencisi olarak kendini geliştirmek, eğlenmek, gezip görmek istersen birçok şeyden uygun fiyatlarla faydalanabilirsin. Yine de size İstanbul’un ucuz olduğunu söylemiyorum. Asla değil. Semt semt değişmekle birlikte okurken belirli bir miktar paraya sahip olabilmelisin. Tabi devlet yurdunda kalamadığın takdirde özel yurt ve kira paralarının çok ama çok fahiş olduğunu söylemeliyim.

• İstanbul'u Tercihler Belirler

Kalabalık… Evet, oldukça kalabalık bir şehir. Okulun ilk günlerinde tanıştığım başka şehirden gelen bir arkadaşım bana çok fazla ses olduğunu korna seslerinden, insanlardan, şehrin gürültüsünden yorulduğundan bahsetmişti. Şahsen ben bu kalabalığı ve gürültüyü bir seviyeye kadar seven biriyim. Aynı şekilde kendisi toplu taşıma kullanmayı sevmeyen birisi olduğu için okula yakın bir özel yurda yerleşti. Okula gidiş süremiz farklı yollarla aynı süreyi alıyor. Fakat semt ve yerleşim tercihi farkıyla yaklaşık 2000 TL’lik bir ücret farkı çıkıyor. Yani her öğrencinin her durumu ve tercihi farklı bir maddiyat, farklı bir yaşantı oluşturuyor denebilir. Anlayacağınız İstanbul’da yaşamanın bir ortalaması yok. Kişi istek ve koşullarına bağlı.

 Biraz oradan buradan olduğunu biliyorum yazdıklarımın. Ama İstanbul işte, tam da bu!