Hikayesi Ne?: General Johann A. Sutter

Girişimcilik - 16 Mayıs, 2022 - Okuma Süresi: 7 Dk.

16 Mayıs, 2022

Hikayesi Ne?: General Johann A. Sutter

1848 yılında Kaliforniya'da çılgınca bir ''Gold Rush'' hareketi başladı. Eyaletin ve binlerce insanın hayatını değiştiren bu altına hücum yılları bir adamın hayatını ise alt üst etti. Gelin General Johann August Sutter'ın hikayesini detaylarıyla birlikte öğrenelim.

Bir Marangozun Keşfi

1848 yılının ocak ayında suyla çalışan bir kereste değirmeni yapmaya çalışan bir işçi Kaliforniya’nın tarihini değiştirecek bir keşfe imza attı. James W. Marshall adındaki bu adam American River’ın güney kolu yakınlarında çalışmalarına devam ederken suda parlayan bir nesne gördü ve bir an durup o sarı taşı eline aldı. Sacramento’nun bulunduğu dağlık yamaçlardan gelen bu taş başkahramanımız General Sutter’ın, Kaliforniya’nın ve buraya akın eden binlerin hayatını büyük ölçüde değiştirecekti.

Bütün gün yağ ve kül suyunun içinde kaynayan bu taşın altın olduğuna nihayet kanaat getiren Marshall bir sonraki gün direkt atına atlayarak o toprakların sahibi olan Johann A. Suterr’ın dere yatağından kırk mil uzaklıktaki çiftliğine giderek durumu ona iletti.

Hikayesi Ne?: General Johann A. SutterHikayesi Ne?: General Johann A. Sutter

Johann August Sutter’ın Hikayesi

İsviçreli bir göçmen olan Johann August Sutter Amerika’ya göç etmeden önce İsviçre’de orduda görev aldı. Sicilinde hırsızlık, dolandırıcılık gibi suçlar bulunan ve tepeden tırnağa borca batmış olan Sutter1834 yılında gemiyle Amerika’ya göçmeye karar verdi.

Daha sonra işlerini yoluna sokacak olan bu adam yanına ailesini de aldırıp Yeni Helvetia adını verdiği San Francisco civarlarındaki tarım krallığında hayatına devam etti. Yeni dünyadaki alıkonulmuş işçi gücü ile Eski Dünya’dan getirdiği fidelerle bahçeler kurup, üzüm bağları ve modern binalarla çiftlikler inşa etti ve varlıklı bir şekilde hayatını sürdürdü.

Altına Hücum

Sutter bu keşfi her ne kadar gizli tutmak istese de bu imkânsız bir istekti. Yavaş yavaş bu durum duyuldu ve insanlar altın aramaya çıkmaya başladı. Bölgedeki topraklar çılgınlar gibi kazılıyor ve her taraf devasa bir köstebek yuvasına dönüyordu. Sutter’ın çiftliklerinde çalışan hiç kimse kalmamıştı. Hayvanlar bakımsızlıktan kırılıyor, insan ve yabani hayvan yağmaları sürülere, mahsullere ve depolara zarar veriyordu. Sutter’ın bütün çiftlik düzeni alt üst olmuştu.

Herkes eline bir kazma alıp bir yerleri kazmaya gidiyordu. Kazmalar yüksek fiyatlarla satılıyor kasabada adeta bir karaborsa doğuyor ve yeni ticaret alanları oluşuyordu. Altının heyecan uyandıran haberleri telgrafla dört bir yana ulaştırılıyor ve oluk oluk insan bu kasabaya akıyordu. İş yerlerini bırakan işçiler, çiftlikleri terk eden çiftçiler, taburlarından kaçan askerler ve daha niceleri…

Deniz yoluyla da ulaşan binler av gemilerine veya yük vapurlarına doluşarak burunları geçiyor. Kasırgalara, fırtınalara, kolera ve iskorbüte aldırmadan Pasifik ile savaşarak altın bulma hırsıyla bu serüvene atılıyorlardı. 1849 yılında San Francisco Limanında 700’e yakın gemi terk edilmiş vaziyette bekliyordu. Geri dönüş bileti olmadan gelen insanlar gemilerden indikleri gibi altın aramaya koşmuş ve bu furyadan denizciler ve liman çalışanları da nasibini alınca liman koca bir mezarlığa dönmüştü. Bu gemiler ise şehrin ihtiyaçlarını karşılamak için daha sonra parçalanarak kullanıldı. İnşaat malzemesine dönüşen bu gemiler şehri yeniden inşa etmişti.

Tüm bunlar yaşanırken işini devam ettiremeyen ve altın keşfinden kar elde edemeyen toprak sahibi Sutter, tapulu mülkü üzerinde kurulan yeni yerleşimlere ve çiftliklerin yağmalanmasına karşı öfkeyle dışarıdan izlemek dışında bir şeyler yapamayınca ailesini de alıp ıssız bir köşedeki çiftliğine çekilmek zorunda kaldı.

Altın arama furyası bir yandan devam ederken 1850 yılında Birleşik Devletler'e katılan Kaliforniya yeni yönetimin kanunun varlığını hissettirmesiyle bir nebze de olsa düzene kavuşmaya başladı.

O sırada Sutter, San Francisco ve Sacramento şehirlerinin kendi toprakları üzerinde kurulduğunu iddia etti ve hükümete ve topraklarına yerleşmiş olan insanlara karşı dava açtı. Bu şehre yerleşen insanların buraları boşaltmalarını isteyen Sutter, kendi özel işleri işin yaptırdığı yol, köprü, değirmen ve su bentleri gibi yapıları da sahiplenmiş olan Kaliforniya hükümetinden de 25 milyon dolar talep etti. Ayrıca kendi topraklarına verilen zarar için Birleşik Devletlerden 50 milyon dolar ve çıkarılan altından da payını talep eden Sutter o zamanın en büyük meblağlı davalarından birini açmış oldu.

Tam 5 yıl boyunca bu davanın peşinden koşan Sutter 1855 yılında davayı kazandı. Kaliforniya hükümetinin en yüksek mahkemesi toprak haklarının Sutter’da olduğunu söyledi ve Sutter’ın iddialarında haklı olduğuna karar verdi.

Bu kararı duyan ve artık oranın halkı olduğunu düşünen insanlar ise kendilerini evlerinden atmak isteyen bu karara karşı ayaklanarak yağmalar düzenledi ve silahlanarak sokaklara dökülüp adalet binasını ve mahkeme dosyalarını yaktılar. Sutter’ın çiftlikleri yağmalandı ve kararı veren yargıç linç edilmek istendi. Bu karmaşa sırasında Sutter’ın en büyük oğlu öldürüldü ve ortanca oğlu da alıkonulup daha sonra abisiyle aynı kaderi paylaştı. Kaçmayı başarabilen en küçük oğul ise İsviçre’ye dönerken denizde boğulup öldü. Bu yaşananlara dayanamayan Sutter yoğun bunalıma girip bir köşeye çekildi.

Altının Götürdükleri

Bu yaşananlardan yirmi sene sonra Washington’a gelerek hakları için kongreye başvuran Sutter’ın üstünde bir dilencinin giyeceği paçavralardan başka bir şey yoktu. Her girişimi olumsuz sonuçlanan Sutter kimi iddialara göre kongre sarayının merdivenlerinde kimi iddialara göre de Washington’un kötü pansiyonlarının birinde kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Öldüğünde çok kötü durumda olan Sutter aslında döneminin en zengin adamlarından biriydi. Servetini ve ondan alınanları mahkemelerce kabul ettirebilmiş ama hakkı olanı alamadan ölmüştü.

Altına hücum hareketini başlatan kişi diyebileceğimiz marangoz James W. Marshall ise Sutter’dan beş sene sonra 1985 yılında çalıştığı çiftlikte küçük ve harabe bir kulübede ölü bulundu. Yanında kimsesi yoktu ve onun es kaza bulduğu bir altın parçasıyla binlerce kişi zengin olmuşken o yoksulluk içerisinde yaşayıp öldü.

Haftalığın PeP'te!

İlk 15'a giren her içerik ile 200 TL kazan!

En popüler yazar sen ol!

Okunma puanını artır, kazan!

Liderlik Tablosu'na göz at!

Bu haftanın en çok okunanları.

E-bültenimize abone ol!

Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.

Gizlilik Sözleşmesi'nde belirtilen hüküm ve koşulları kabul ediyorum.