Girişimcilikte İnovasyonun Önemi - EnterCase

Global dünyada sürdürülebilir bir avantaja sahip olmayı sağlayan inovasyon nedir? Kaç farklı inovasyon çeşidi vardır? İnovasyon kontrolü nasıl yapılır? Sorularının cevapları bu yazımda. İyi okumalar.

Girişimcilik içerisinde risk, sermaye, yenilik gibi birçok olguyu barındırmaktadır. Bu kadar geniş kapsamlı bir iş haliyle zorlayıcı bir süreçtir ancak bir iş kurmaktan daha zor olanı onu devam ettirebilmektir. Rakip sayısının çokluğu, sürekli gelişen trendler gibi nedenlerden ötürü kurumsal yapıların bu rekabet içerisinde mücadele etmesi ip üzerinde yürüyen cambazın zorluğuna eş değerdir. Organizasyonlar arası rekabetin bu kadar sık yaşandığı bir ortamda inovasyon sürekliliği kurumlar için ön plana çıkmanın tek anahtarı konumundadır. Peki iş dünyasında adını daha sık duymaya başladığımız inovasyon ne demektir? Gelin hep birlikte inovasyonun tanımına, çeşitlerine ve önemine bakalım. 

İnovasyon, yeni yaratıcı fikirlerin veya buluşların ekonomik alanlara uygun hale getirilip uygulanmasıdır. Ürün ve iş inovasyonu olmak üzere iki çeşit inovasyon bulunmaktadır. 

Ürün inovasyonunun çıkış noktası, bir sorunu çözmek veyahut sektördeki bir boşluğu doldurmak maksadı ile piyasaya yeni bir ürün çıktısı sağlamaktır. 

İş inovasyonu, ürün bazlı olmaktan ziyade yönetim ya da üretimde yapılan değişiklikler ile elde edilen verimdir. Büyük şirketler ürün inovasyonundan ziyade iş inovasyonu sayesinde kazançlarını arttırır ve sektörde öne çıkar. Mesela Sony'nin walkman üretmesi, döneminin başarılı bir ürün inovasyonudur ancak ürünün boyutu ve kaset taşıma zorunluluğu ürünün kullanımını zorlaştırmıştır. Bu zayıflıkları aşmak isteyen Steve Jobs'ın ürün boyutunu küçültüp şarkıları online olarak indirme imkanını sağlaması devrim niteliğinde bir iş inovasyonudur. Bu sayede 2000'lerin başında büyük bir yankı uyandıran Apple şirketi bu girişimi ile 450 milyon tane iPod satma başarısı göstererek tüm zamanların en unutulmaz inovasyonlarından birine imza atmıştır.

Biraz daha geriye gidecek olursak arabanın düşük gelirlilerle buluşmasını sağlayan isim olan Henry Ford da unutulmaz bir iş inovasyonu projesinin sahibidir. Zamanında araba üretim maliyetinin yüksek olması, ürünün geniş halk kitlelerince kullanılmasını engelleyip sadece belli bir zümre ile sınırlandırmıştı. Bu durumu değiştirmek isteyen Ford, üretim bandında sağladığı verimlilikle Model T'yi üretip 825 dolar gibi dönemi için uygun sayılabilecek bir fiyatla müşterilere sunmuştur. 

İnovasyon kurumlar için çok önemli bir konumda olmasına karşın bazen başarısızlıkla da sonuçlanabilir. Örneğin McDonald's bayilerinde pizza satışı yapmaya girişti ancak istenilen etki oluşturulmadı ve vazgeçildi.

Bu tür başarısızlıklarla karşılaşmamak adına inovasyon öncesinde risk taraması yapılması gerekir. Risk Matrisi adı verilen bu işlem üç basamaklıdır. 

1- Real

Ürün için bir pazar var mı? Ürünü almak isteyecek alıcılar var mı? Soruları cevaplanılması gerekilen ilk sorulardır. 

2- Win

Kazanabilir miyiz? Ürün rekabet edebilir mi? Alternatiflerden daha iyi avantaj sunuyor muyuz? İkincil derecede cevaplanılması gerekilen sorulardır. 

3- Worth

Yapmaya değer mi? Ürün kabul edilebilir bir risk karşılığında karlı olacak mı? Soruları son adımımızdır. 

Öte yandan dikkat edilmesi gerekilen bir diğer husus ise inovasyonun sistematik bir iş olmamasıdır. Her ne kadar kurumların sürdürülebilirliği için hayati derecede öneme sahip olsa da belirli kalıplar içerisinde ve büyük bütçeler eşliğinde yapılan bir iş tanımından çok, ilham ve fırsat işi olarak görülmelidir. 

Bu yazımda şirketlerin rekabet avantajı sağlaması amacıyla en çok önem verdiği konulardan biri olan inovasyon hakkında temel bir fikir oluşturacak bilgiler verdim. İş hayatına atılacaklar için öğrenilmesi gerekilen konulardan biridir.