Simülasyon Argümanı

Bilim ve Teknoloji - 22 Mart, 2021 - Okuma Süresi: 6 Dk.

22 Mart, 2021

Simülasyon Argümanı
Kredi: Simülasyon Argümanı

Hiç düşündünüz mü bir bilgisayar simülasyonunun içerisinde yaşıyor olabileceğimizi veya Matrix filmini izlediğinizde aklınızdan hiç geçti mi böyle bir şeyin gerçek olabilme ihtimali? Bu düşünce aslında uçuk olamamakla birlikte geçmişte ve günümüzde üzerinden yapılan çeşitli argümanlar bulunmakta. Bu yazıda bunlardan biri olan 'simülasyon argümanı' na değineceğim. Keyifli okumalar!

‘‘Milyarda bir ihtimalle, gördüğümüz gerçeklikte yaşıyoruz.’’

 

Elon Musk 2016 yılında yaptığı bir söyleşide bu sözleriyle birlikte aslında gördüğümüz dünyanın karmaşık bir bilgisayar simülasyonundan ibaret olduğunu düşündüğünden bahsetmişti. Ünlü astrofizikçi Neil deGrasse Tyson da dahil olmak üzere birçok bilim insanı dünyamızın daha gelişmiş bir uygarlık tarafından özenle oluşturulmuş bir simülasyon olma ihtimalinin oldukça yüksek olduğu görüşündedir.

Sahiden bir simülasyonun içerisinde yaşıyor olabilir miyiz?

Bu sorunun temeline inmeden önce birazcık geçmişe dönelim.

Simülasyon Argümanı

Çok değil bundan 40 yıl önce ilk video oyunlarından olan ‘pong’ ve ‘donkey.bas’ piyasaya ilk sürüldüklerinde yediden yetmişe herkesin ilgisini çekmiş ve büyük merak konusu olmuştu. Böylece o dönemin çocuklarının oynadıkları oyunlara nazaran çıkan bu video oyunları ile sanal dünyaya uzanan ilk kapılar aralanmış oldu. Günümüzde ise yüksek çözünürlükte ve kaliteli grafiklerle yapılan oyunlar fazlasıyla gerçekçi olmakla beraber hayatımızın bir parçası haline de gelmiş oldu. Öyle ki yakın geçmişte oldukça popülerleşmiş olan VR gözlükler sayesinde simüle edilen ortamı birebir deneyimleyebiliyorsunuz.

Eminim ki aranızda oyun oynayanlar bazen kendini bu simüle gerçekliğe o kadar kaptırıyordur ki karakterin boynunu çevirmek yerine kendileri oradaymış gibi kafalarını hareket ettiriyordur, e tabi sonra da farkına varıyordur. Tam da bu noktada birçok bilim insanın gerçekliğine yüksek ihtimal verdiği ‘simulasyon terosi/argümanı’ ortaya çıkıyor. Bu argüman yeni olmamakla birlikte geçmiş zamanlarda da gerçekliğin bir illüzyon olduğuna dair felsefi ve bilimsel teoriler öne sürülmüştür.

Peki nedir bu simülasyon argümanı?

Bu sorunun cevabı için İsviçreli felsefeci Nick Bostrom’un 2003 yılında yayınladığı ‘Bir Simülasyonda mı Yaşıyorsunuz?’ başlıklı makalesine göz atabiliriz.

Bu makalede sorgulanan temel fikir kabaca şu şekilde ifade edilebilir:

Eğer, uygarlığımızın post-insan aşamasına ulaşabilmesi ve birçok ata-simülasyonu oluşturmak için azımsanamayacak bir ihtimali varsa, öyleyse nasıl olur da bu tür bir simülasyonda yaşamıyor olabilirsiniz?

Daha da detaya inmeden önce post-insan ile ata-simülasyonu kısaca açıklayalım:

POST-İNSAN: Genetik veya biyonik güçlendirme yoluyla insanlardan evrimleşebilecek varsayımsal bir tür.

ATA-SİMULASYON: Post-insanların kendi atalarını daha iyi anlamak için tasarladıkları simülasyonlardır.

 

Simülasyon Argümanı

 

Makaleye göre aşağıdaki üç önermeden birinin gerçek olma ihtimali %100’e çok yakındır:

(1) Post-insan aşamasına ulaşan uygarlıkların oranı sıfıra çok yakındır.

(2) Ata-simülasyonu oluşturmakla ilgilenen post-insan uygarlıklarının oranı sıfıra çok yakındır.

(3) Bizimkine benzer deneyimlere sahip insanların simülasyon içinde yaşıyor olma oranı bire çok yakındır.

 

  • Eğer ilk önerme doğru ise, insanlık neredeyse kesin bir şekilde post-insan aşamasına ulaşamayacaktır. Burada bahsedilen yakında soyumuzun tükeneceğinden ziyade yalnızca post-insan seviyesine ulaşamayacağımızdır. Bunu belirleyecek olan temel faktörlerden biri ise, teknolojinin insanlık adına yıkıcı yönde gelişecek olması ve insanların bu gelişen teknolojiye doğru şekilde hükmedemeyecek olmasıdır.

 

  • Eğer ikinci önerme doğru ise, ata-simülasyonlar oluşturacak post-insan uygarlıklarının sayısı ihmal edilebilecek kadar azdır ve var olan post-inan uygarlıkları çeşitli sebeplerden dolayı kaynaklarını ata-simülasyonlar oluşturmak için kullanmayacaktır. Bu sebeplerden biri insanlardan farklı etik standartlara sahip olmaları olabilir. Nasıl anlaştıklarını, iletişim kurduklarını, bizden faklı olarak onlar için neyin doğru neyin yanlış olduğunu, kendi toplumlarında belirledikleri ahlak kurallarını ve daha haklarındaki birçok şeyi bilemiyoruz. Kısacası, belki de kendi etik anlayışları ve belirli kuralları bu tarz ata-simülasyonları oluşturmaya izin vermiyor olabilir.
  • Üçüncü ve en ilgi çekici olan önermeye göre eğer bir simülasyonun içerisinde yaşıyorsak gözlemlediğimiz evren fiziksel varoluşun yalnızca küçük bir parçasıdır. Bilgisayarın konumlandığı evrendeki fizik, bizim gözlemlediğimiz dünyadaki fizik ile benzerlik taşımıyor olabilir. Her ne kadar gördüğümüz dünya bir anlamda ‘gerçek’ olsa da gerçekliğin temel seviyesinde bulunmamaktadır.

Üçüncü önermenin ihtimali beraberinde akıllara bazı soruları da getiriyor. Bu sorulara karşılık makalede, doğru anlaşıldığında üçüncü önermenin olma ihtimaline aklımızı kaçırmamıza neden olma eğiliminde veya işimize bakıp yarın için planlar ve tahminler yapmamıza engel olmaması gerektiğinden de bahsedilmiştir. Teknolojik gelişimimizin şu anki aşamasında, her ne kadar yüksek kalite simüle gerçekliğe sahip oyunlar ve videolar oluşturabilsek de bilgisayarlarda bilinçli zihinler yaratmak için ne yeterince güçlü donanıma ne de gerekli yazılımlara sahibiz. Ancak gelecekte bir şekilde evrendeki her şeyin simüle edilebileceğini bulur ve bunu yapabilme aşamasına erişebilirsek yani kendi ata-simülasyonlarımızı oluşturabilirsek bu durum üçüncü önermenin doğruluğu için büyük bir kanıt niteliği taşıyacaktır.

Simülasyon Argümanı

Bu ihtimaller dahilinde konuyu son bir kez ele alacak olursak ana düşünce; bizim, evrenin ve zamanın bütün olası versiyonlarında ilk ve tek gerçek simülasyon oluşturabilme kabiliyeti olan medeniyet olma ihtimalimiz, önceki medeniyetlerin simülasyonu olma ihtimalinden oldukça düşüktür.

Son olarak, simülasyon argümanı Uzay Yolu, Karanlık Şehir, Matrix , Aç Gözünü, 13.kat ve Gerçeğe Çağrı gibi çeşitli bilim kurgu filmlerinde konu alınmıştır. İzlerken olmasına ihtimal vermediğimiz şeylerin aslında yüksek olasılıkla gerçek olabilecek olması ne kadar garip değil mi? Matrix filminden bir alıntıyla yazıyı bitirmek istiyorum. Diğer yazılarda görüşmek üzere...

Simülasyon Argümanı

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

+Bu gerçek değil mi?

-Gerçek nedir? Gerçeği nasıl tanımlarsın? Eğer hissettiğin, koklayabildiğin, tat alabildiğin ve görebildiğin şeyler hakkında konuşuyorsan o zaman ‘gerçek’ basitçe beynin elektrik sinyallerini yorumlamasıdır.

Haftalığın PeP'te!

İlk 15'a giren her içerik ile 200 TL kazan!

En popüler yazar sen ol!

Okunma puanını artır, kazan!

Liderlik Tablosu'na göz at!

Bu haftanın en çok okunanları.

E-bültenimize abone ol!

Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.

Gizlilik Sözleşmesi'nde belirtilen hüküm ve koşulları kabul ediyorum.