Neden Deniz Suyundan içme Suyu Elde Etmiyoruz?

Bilim ve Teknoloji - 11 Ekim, 2021 - Okuma Süresi: 4 Dk.

11 Ekim, 2021

Neden Deniz Suyundan içme Suyu Elde Etmiyoruz?

Her geçen gün artan kuraklık problemine karşı neden deniz ve okyanuslarda bulunan tuzlu suyu arıtıp içilebilir hale getirmiyoruz? Siz de bu sorunun cevabını merak ediyorsanız sizi yazımın devamına bekliyorum.

Artan nüfusla beraber artan kuraklık sorunu, dünyamızın bize sunmuş olduğu en önemli hayat kaynağı olan suyu büyük bir tehlikeye sokuyor. Günümüzde, son yılların en önemli çevresel sorun olarak görülen su için küresel çapta bir rekabet bulunmaktadır. Dünyamızda neredeyse 1 milyar insanın temiz suya erişimi yoktur ve bu sayının zamanla artacağı düşünülmektedir.

Dünyada bulunan suyun %96.5’I okyanuslarda bulunmaktadır ve bu su içilemez haldedir. Tatlı suların çoğu ise buzullarda veya yeraltının derinliklerinde ulaşılamaz durumdadır. Kullanabileceğimiz tatlı su oranı 1%’in altına inmişken neden deniz ve okyanuslarda bulunan tuzlu suyu filtreleyerek içilebilir su üretmiyoruz?

Bilim insanları ve devletlerin ilgili kurumları bu su krizine bir yanıt ararken, tuzdan arındırma işlemi bir çözüm yolu olarak ileriye sürülmüştür fakat tuzdan arındırma, şimdilik kuraklık sorunu için bir çözüm olmaktan çok uzaktır. Günümüz teknolojisi ile tuzdan arındırma işlemi aşırı pahalı bir yöntemdir ve büyük miktarda enerji gerektirir. Bu da çevreye zarar verir. Eğer tüm bu sorunlar çözülseydi bile yalnızca sahil kesiminde yaşayan insanlar için işe yarar bir uygulama olurdu.

Tuzdan Arındırma Yöntemleri

Tuzdan arındırma tesisleri ana hatlarıyla termal ve membran olarak ikiye ayrılır. Termal yöntem ile deniz suyu alınır, saf buhar elde etmek için ısıtılır ve kalan tuzlu su tekrar denize bırakılır. Membran yöntemi ile deniz suyu, tüm tuz ve diğer kirletici maddeleri dışarı çeken filtreler dizisinden büyük bir basınçla itilir.

Neden Deniz Suyundan içme Suyu Elde Etmiyoruz?

Maliyet Sorunu

Deniz suyunu tuzdan arındırma, en pahalı tatlı su elde etme yöntemlerinden biridir. Planlama, gerekli kurumlardan izin süreci ve atık yönetimi maliyetleri de dahil olmak üzere, bu sürecin toplam maliyeti oldukça fazladır.

Tuzdan arındırma işlemi çok fazla enerji gerektirdiğinden, tesislerin bakımı çok pahalıdır. Enerji, deniz suyunun tuzdan arındırılması maliyetinin neredeyse yarısını oluşturan, tuzdan arındırma tesisleri için en büyük gider olarak rapor edilmektedir.

Pasifik Enstitüsü’nün yayınladığı bir rapora göre, tuzdan arındırma tesisleri, üretilen her 1 milyon galon (3.78 milyon litre) tatlı su için yaklaşık olarak 15.000 kilovat-saat enerji kullanıyor. Bir insanın çeşitli nedenlerle günde ortalama 340 litre civarı su kullandığı ve tüm Dünya’nın her yıl ortalama 23.4 milyar kilovat-saat enerji tükettiği düşünüldüğünde, sadece bu yöntem ile Dünya’ya su sağlamanın fazlasıyla yüksek maliyetli bir iş olduğu görülmektedir.

Neden Deniz Suyundan içme Suyu Elde Etmiyoruz?Neden Deniz Suyundan içme Suyu Elde Etmiyoruz?

Çevresel Sorunlar

Tuzdan arındırmanın sorunları yalnızca ekonomik değil aynı zamanda çevreseldir. Tüm tuzdan arındırma yöntemleri, deniz suyunda bulunan tuz ve işlemde kullanılan kimyasallardan oluşan bir atık üretir. Arıtmanın bu birincil yan ürünü, tesislerin denize geri boşalttığı ’brine’ adı verilen aşırı doymuş tuzlu sudur.

Bu madde deniz tabanına çökerek çözünmüş halde bulunan oksijeni tüketir. Yüksek tuzluluk ve düşük oksijen oranları, derin sularda yaşayan canlılar için olumsuz etkilere sahip olabilir ve bu durum gıda zinciri boyunca gözlemlenebilir ekolojik etkilere dönüşebilir. Ayrıca bu yan ürün, ağır metaller ve kimyasallarla yüklü olabilir. Özellikle de kaynak suyunun ön arıtma sürecinde kullanılan kirlenme önleyici maddeler, ekosistemler üzerinde zararlı etkileri olabilecek düzeydeki konsantrasyonlarda birikir ve çevreye zarar verir.

Tuzdan arındırma işlemi, kritik seviyelerde su sıkıntısı yaşayan bölgelerin kendi su kaynaklarına sahip olmasına izin verir, ancak yine de yüksek maliyetlere sahiptir. Diğer yandan, iklim değişikliği ve artan şiddetli kuraklık zamanla daha fazla bölgeyi etkilerken, bu yöntemin daha az maliyet ve karbon ayak izi şartıyla yatırım yapmaya değer bir süreç olduğu görüşü oldukça yaygınlaşmıştır. Yenilenebilir enerji ile gelişmiş teknolojiyi birleştirmek, tuzdan arındırmayı daha uygun bir seçenek haline getirebilir. Ancak yine de, kısa vadede bu işlem çoğu ülke için ilk tercih olmayacaktır.

Haftalığın PeP'te!

İlk 15'a giren her içerik ile 200 TL kazan!

En popüler yazar sen ol!

Okunma puanını artır, kazan!

Liderlik Tablosu'na göz at!

Bu haftanın en çok okunanları.

E-bültenimize abone ol!

Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.

Gizlilik Sözleşmesi'nde belirtilen hüküm ve koşulları kabul ediyorum.