Hastalık Arama Hastalığı: Siberkondri

Son yıllarda internete erişim oldukça kolay. Belki de bizler de bu avantajı en çok sağlık alanında kullanıyoruz. Peki uyguladığımız bu yöntem ne denli doğru? Bu sorunun cevabı yazımda!

Hepimiz içinde bulunduğumuz dönemin Teknoloji Çağı olduğu konusunda hemfikirizdir. Ne demişler teknoloji varsa kullanmak gerek!  Evet, bizler bunun bilincindeyiz ve teknolojiyi mümkün oldukça her alanda kullanabiliyoruz. Çünkü hayatımızı oldukça kolaylaştırmakta üstüne yok. Küreselleşen dünyada internete erişim olanağı hızla artmış ve günümüzde neredeyse hepimizin elinin altına olacak şekilde ulaşımı kolaylaşmıştır. 

21. yüzyılın dijital teknolojinin etkisi altında kalarak yeni kuşakların yaşam tarzının ayrılmaz bir parçasının teknoloji olduğu aşikar. Hal böyle olunca merak duygumuzun ortaya çıktığı her an internete sarılmamız da oldukça olağan görünse de işin aslı tam olarak öyle değil. Çünkü her şeyin zararlı bir yanı vardır ve aynı şey teknolojiyi kullanma konusunda da geçerli. Sayamadığımız veyahut aklımıza gelmeyen pek çok olumsuz durum var. Özellikle de sağlık alanında yapılan yanlış araştırmalar konusunda. Sağlık bilgilerine olan ulaşımın kolaylaşması cazip gibi duruyor evet ama peki aramalardan öğrendiğimiz bilgiler ne kadar doğru? Gelin biz bugünlük oldukça önemli bir konu olan internetten hastalık arama hastalığı yani namıdiğer ''Siberkondri'' konusuna odaklanalım.

Siberkondri, bireylerin var olduklarını düşündükleri hastalıkları hakkında internette bulunan bilgi içeriklerini ve tedavi yöntemlerini araştırıp kendilerine tanı katmaya çalışmaları veya tedavi yöntemi bulma uğraşıdır. Daha çok internet konusunda takıntılı ve bağımlı bireylerin karşı karşıya geldiği bir durumdur. Hal böyle olunca bu durumu çağımızın modern bir hastalığı belirtmemiz de yanlış sayılmaz. Bilgi sahibi olmak, bir şeyleri araştırmak tabii ki güzel ancak bu kaynaklar ne kadar güvenilir? Hem de işin uzmanlığına sahip sağlık profesyonelleri varken bu görevi üstlenmesi gereken hastalığa sahip kişiler midir gerçekten?

                                                                                                           

 

 

 

 

 

 

Hastalıkları araştırma sürecinde bu bireyler ince eleyip sık dokurlar yani gözlerinden kaçan bir şey olup olmadığını tekrar tekrar kontrol ettikleri için bu da bireylerde kaygı, korku ve anksiyete bozukluğu olarak da meydana gelebilir. Bu yola başvuran bireylerin araştırma öncesi sahip oldukları endişe, olumsuz araştırma sonucunda daha da artıyor. Bireyler bu sebepler yüzünden vücutlarını yanlış yorumlamaya eğimlilerdir. Siberkondrinin içeriğinde 4 bileşen vardır: tekrarlama, sıkıntının şiddetlenmesi, yaşamın kesintiye uğraması ve daha fazla güvence arayışının oluşması.

Siberkondri, tıp literatürüne 2000 yılından sonra geçmiştir. 2001 yılında ise ele alınmış ve ilerleyen yıllarda resmi bir tanı olarak belirlenmiştir. Öz kontrol seviyesi az olan yani bir nevi bağımlı kişilerde daha çok görüldüğü saptanmış. Ayrıca bireylerin yanlış tedavi yöntemlerini kendilerine uygulamaları sayılabilecek diğer olumsuz yanlarından birisi. Bireyler edindikleri yanlış bilgiler doğrultusunda vücutları hakkında çok fazla bilgi sahibi oldukları için aşırı farkındalık duyguları stres durumlarını arttırarak daha olumsuz sonuçlara sebebiyet verebilmekte. Oluşan bu stres kan basıncında artma, baş ağrısı, kan şeker seviyesinin yükselmesi, psikolojik olarak etkilemesi vb. pek çok istenmeyen olumsuz durumu meydana getirebilir. Hatta bireylerin internet aracılığıyla görmüş oldukları yüksek maliyetli tedavi yöntemlerini ve pahalı testleri talep etmeleri de kişileri ekonomik yönden etkileyebilir.

Genel olarak sağlık sorunlarının doktorlar ışığında tanılanması, bilimsel ve tıbbi araştırmaların doğru ve güvenilir kaynaklara bağlı olduğu sitelerin kullanılması, internet kullanımına bir süre mola vermek siberkondrini gelişimini kontrol altına almakta oldukça etkili metodlardan sadece birkaçı.