Enerji Kaynaklarımız ve Doğa Ana Karşı Karşıya

Bilim ve Teknoloji - 25 Nisan, 2022 - Okuma Süresi: 4 Dk.

25 Nisan, 2022

Enerji Kaynaklarımız ve Doğa Ana Karşı Karşıya

Günümüzde tüketimi gittikçe artan ve gelecekte de artmaya devam edecek en önemli ihtiyaçlarımızdan biri enerjidir şüphesiz. Peki enerji ihtiyaçlarımızı karşılarken doğaya ne kadar zarar verdiğimizi hiç düşündünüz mü ? Gelin birlikte bu sorunun cevabını arayalım.

Günümüzde tüketimi gittikçe artan ve gelecekte de artmaya devam edecek en önemli ihtiyaçlarımızdan biri şüphesiz enerjidir. Enerji ihtiyacının artmasıyla birlikte hızlı nüfus artışı, trafik yoğunluğu, kentleşme gibi pek çok sorun da baş göstermektedir.

Ülkeler enerji ihtiyaçlarını daha çok fosil yakıtlı termik santraller, hidroelektrik ve nükleer enerji santrallerinden karşılamaktadır. Türkiye'de yaygın olarak kullanılan fosil kökenli petrol, kömür, doğalgaz gibi enerji kaynaklarının sınırlı olması yeni enerji kaynaklarının kullanılmasını ve yaygınlaştırılmasını gerektirmektedir. Kullanılan ve kullanılacak olan bu kaynakların doğayı nasıl etkilediğini hiç düşündünüz mü ?

Gelin hep beraber bugün kullandığımız enerji kaynaklarımızın doğaya etkisine bakalım.

Hidroelektrik Santrallerin Çevre Üzerindeki Etkileri

Üretime geçen bir hidroelektrik santralinin su toplama kısmı yani baraj dediğimiz kısım birtakım çevresel etkiler yaratmaktadır. Baraj gölünün yüzey alanının geniş olması ve buharlaşmanın artması iklim değişikliklerine sebep olur. Havadaki nem oranının artmasıyla hava hareketleri değişir. Bu değişim sürecine adapte olan canlılar hayatta kalırken adapte olamayanlar yaşamlarını yitirirler.

Termik Santrallerin Çevreye Etkileri

Termik santrallerde yakıtın yanması sonucu karbonoksitler, azotoksitler, kükürtoksitler ve partikül maddeler açığa çıkar.

Yakıtlar yanarken içerdikleri kükürtlü bileşikler de yanar. Açığa çıkan kükürtoksitler su ile birleşerek sülfirik asidi oluştururlar. Sudaki çözünürlükleri fazla olan sülfirik asit, yağmur damlacıkları ile birleştiğinde asit yağmuru olarak yeryüzüne iner.

Asit yağmurları toprağın ve suyun pH'ını düşürerek :

Tarihi ve doğal yapıtların zarar görmesine neden olur.

Topraktaki minerallerin azalmasına bağlı olarak bitkilerin beslenmesi engellenir.

Asit yağmurlarının düştüğü sularda yaşayan canlılar zarar görür.

İnsanlarda çeşitli solunum yolları hastalıkları görülebilir.

Enerji Kaynaklarımız ve Doğa Ana Karşı Karşıya

Nükleer Santrallerin Çevreye Etkileri

Yakın zamanda da ülkemizde fikir ayrılıklarına düştüğümüz bir enerji kaynağı nükleer santraller. Nükleer santrallerde kullanılan uranyum ve toryumun çıkarılması esnasında düşük ışımalı atıklar çevreye yayılmaktadır. Bu atıkların bir bölümü bir zamanlar yapı malzemesi olarak kullanılmaktaydı. Nükleer santral yapılacak olan bölgede bu tür malzemeden yapılmış evlerde barınan insanların uranyum madencilerinden daha yüksek dozda ışımaya maruz kalması kaçınılmazdır. Nükleer santrallerin çevreye en büyük etkisi bir kaza sonucu radyoaktif maddenin çevreye salınımıdır. Oluşabilecek bir kaza sonucu çevreye radyoizotopların yayılması ve aynı zamanda su, toprak ve havanın radyasyonu absorbe etmesi çevreyi ve insan sağlığını olumsuz etkilemektedir.

Toprağın radyasyonu absorbe etmesi ve toprakta yetişecek bitkilerin doğrudan yenmesi, bunları yiyen hayvanların et ve sütünün tüketilmesi insan vücudunda radyoaktif birikimine sebep olacaktır. Atmosfere yayılan radyoaktifler ise bulutlardan ışınlama ile veya gıda zinciri ile insanlara bulaşacaktır.

Nükleer santral kullanımında önemli olan kullanılan yakıtın kullanım ömrünün tamamlanmasından sonra ortaya çıkan ve yüksek düzeyde ışıma yayan artıkların iyi saklanması ve depolanmasıdır.

Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Çevreye Etkileri

Jeotermal enerji: Genel olarak temiz bir enerjidir. Ancak jeotermal akışkan bünyesindeki bor, tarım sulama sularına karışması tarım için tehlike oluşturmaktadır. Reenjeksiyon metodu ile bu sorun çözülebilmektedir.

Rüzgar enerjisi: En az çevre sorunu yaratan enerji kaynağıdır. Karşılaşılan sorunlar sağlam tesisatlarla önlenebilmektedir. Rüzgar tirbünleri genellikle yerleşim yerlerine uzak inşa edildiklerinden gürültü ve görüntü kirliliği en az düzeydedir.

Güneş enerjisi: Diğer teknolojilere göre yarattığı çevre sorunları yok denecek kadar azdır.

Isınma Amaçlı Kullanımdan Kaynaklanan Çevresel Etkiler

Evlerimizde ısınma amaçlı kullandığımız kömür ve fuel-oil emisyonlarının alçak bacalardan atmosfere salınması, kullanılan yakıtın yüksek oranda kükürt ve kül içermesi, ısıtma sistemlerinde yanmanın tam gerçekleşmemesi gibi faktörler meteorolojik faktörlerle birleştiğinde ciddi hava kirliliğine sebep olmaktadır. Bu da insan sağlığını olumsuz etkilemektedir.

Haftalığın PeP'te!

İlk 15'a giren her içerik ile 200 TL kazan!

En popüler yazar sen ol!

Okunma puanını artır, kazan!

Liderlik Tablosu'na göz at!

Bu haftanın en çok okunanları.

E-bültenimize abone ol!

Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.

Gizlilik Sözleşmesi'nde belirtilen hüküm ve koşulları kabul ediyorum.