Çağın Pandemisi: Depresyon

Psikolojik durumumuz fizyolojik durumumuzu ve çevremizi etkiler. Güzel ve kaliteli yaşam için psikolojik sağlığımız çok önemlidir. Son zamanlarda depresyon teşhisi alan kişi sayısının azımsanmayacak kadar çok olduğunu biliyor muydunuz? Gelin depresyonu beraber inceleyelim.

Her insanın yaş almasıyla da orantılı hayatının yolunda gitmediğini düşündüğü,aksiliklerin yaşandığı zamanlar olmuştur.Hedeflerimizi gerçekleştiremediğimizde yoğun üzüntü yaşarız. Bu üzüntü durumları depresyona sebep olabilir. 

Peki nedir bu depresyon?

Depresyon günlük yaşamı sürdüremeyecek kadar güçlü çöküntü ya da coşku duygusudur. İsteksizlik ve üzüntü uzun süre devam eder. Geleceğe dair beklenti azalırken geçmişe dair keşkeler vardır. 2 çeşit depresyon vardır: Majör depresif bozukluk,bipolar bozukluk. Depresyonun uzun süre boyunca yoğun şekilde hissedilmesiyle ortaya çıkan ve bipolar depresyonun ileri düzeydeki manik evresinin yaşanmadığı duygu durum bozukluğudur. Basit işleri bile yapmaya çekinip gözde büyütürler ve sürekli üzüntülü ruh hali içinde olurlar. Bipolar bozukluk ise depresyon ve maninin(yeterli sebep yokken ortaya çıkan aşırı coşku durumu, ölçüsüz neşenin duygu ve düşüncelere hakim olması) birbirini takip ederek oluşturduğu duygu durum bozukluğudur.

Depresyona neden olabilecek durumlar nelerdir?

Sosyal medya artık hayatımızın içinde her alanda var. Gittiğimiz yerleri,yediğimiz yemekleri,giydiklerimizi her anımızı takipçilerimizle paylaşıyoruz. Kendi sayfamızda nasıl görünmek istediğimizi paylaşımlarımızla biz tasarlıyoruz. Daha çok olduğumuz gibi değil de olmak istediğimiz gibi görünmek istiyoruz. Fotoğraflarımızın açısını,ışık ayarını,giydiklerimizi,fotoğraf düzenleme uygulamaları ile düzenleyip paylaşıyoruz. Beğeni sayımız arttıkça kendimizi daha iyi hissediyoruz, aidiyet duygumuz pekişiyor. Peki tüm bunları yaparken ne kadar kendimiz oluyoruz? Fotoğraflarımızdaki güzellik algısını neye göre belirliyoruz, kim belirliyor? Sosyal medyadaki belirli kalıplar zamanla oluşmuş durumda zayıf olmalıyım, güzel görünmeliyim ve hayatım mükemmel olmalı gibi .Bu kalıpların dışında kalan insanlar da kendilerini yetersiz hissediyor ve özgüvenlerinde azalma görülüyor... Aslında sosyal medyanın sahte olduğunu ve kendimizi olduğumuz gibi kabul etmenin hiç de kötü fikir olmadığını göz ardı ediyoruz. Bu yetersizlik düşüncesi ve özgüven eksikliiği depresyona sebep oluyor. Yetersiz sosyoekonomik durum sebebiyle rekabet edemeyen insan diğer insanlardan ayrılır,dışlanır. Yalnızlaşır ve depresyona girer.Kişin aşırı özeleştiri yapması ve aşırı kötümser olması depresyona sebep olabilir.Korona döneminde özgürlüğün elimizde alınması, işsiz kalma, emekli olma hayatımızda boşluk ve eksiklik yarattığından depresyona sebep olabilir.

Depresyon belirtileri nelerdir?

-Mutsuzluk,hüzün,keder,ağlama

-Zevk almama,ilgisizlik,isteksizlik

-Dalgınlık,kararsızlık,konsantrasyon eksikliği

-Tekrar eden ihtihar düşüncesi

-Uyku sorunları

-İştah sorunları

-Yorgunluk,bitkinlik

-Değersizlik,suçluluk,başarısızlık,çaresizlik düşünceleri

Dünya Sağlık Örgütü 2017 verilerine göre dünya nüfusunun yüzde 4.3ü depresyonda.Bu yaklaşık 322 milyon insana denk gelir.Kadınlarda erkeklerden daha fazla görülür. Yaş ilerledikçe depresyona yakalanma artar.

Depresyon teşhisi konan kişilerin sayılarının artması ve depresyon hastalarının %15i nin intiharla yaşamına son vermesi tadavinin önemini arttırıyor.

Depresyon nasıl tedavi edilir?

Depresyon tedavi edildikten sonra tekrar yaşanabileceğinden psikolog yardımıyla tedavi edilmelidir.Psikolog yardımı ile depresyonu atlatan kişi depresyon yinelese de üstesinden gelebilir.

Doğru tanı ve erken tedavi çok önemlidir, geç kalmayalım.