Bir Ekran Bin Dünya: Televizyonun Evrimi

Eskiden kara kutu diye adlandırılan küçük siyah televizyonları hatırlıyor musunuz? Hani önceden tek bir kanala sahip olup, siyah beyaz ve kafaların üçe bölündüğü ekranlar. Eskiden çok değerli olup şimdi ise her evin baş köşesinde duran bu teknolojik dostumuzun geçmişine kısa bir yolculuk yapalım!

Her ne kadar günümüzde birçok insan sosyal medyayı ya da mobil cihaz uygulamalarını fazla kullansa da televizyon hala hayatımızın bir köşesinde yerini koruyor. Araştırmalara göre Türkiye günde ortalama 5-6 saatini televizyon izleyerek geçiriyor. Televizyonun geçmişten günümüze bu denli popüler olmasının sebebi elbette geçmişten bugüne birçok yeniliğe ve değişikliğe sahip olmasıdır.

Ekran

En yakın dostumuz olan televizyonların tarihi çok eskiye dayanıyor. Televizyon ilk olarak 1923 yılında İngiltere'de John Logie Baird tarafından icat edilmiştir ama asıl tüplü televizyonu 1927 yılında Philo Taylor Farnsworth icat etmiştir. İlk tüplü televizyon ekranlarının küçük, sessiz ve renksiz olduğunu biliyoruz. O zamanlar kumanda, uydu alıcısı ya da kanal gibi şeyler ortada yoktu. Televizyon ekranının değişimine bakarsak ilk televizyonun kutu şeklinde olup, ekran boyutunun neredeyse günümüzde kullandığımız akıllı telefonlar kadar küçük olduğunu fotoğraflardan da görebiliriz. Sonrasında siyah beyaz ve tüplü televizyonlara geçiş yapılınca ekranların daha geniş olduğunu görüyoruz.  Zamanla daha büyük, daha ince daha hafif ve daha az enerji harcayan televizyonlar geliştirilmiştir. Tıpkı günümüzdeki led ve plazma TV'ler gibi.

 

Renk

Siyah beyaz televizyonlardan bahsedince aklımıza ilk Charlie Chaplin ya da Yeşilçam filmleri gelir. Televizyonlar eskiden renksiz olmasına rağmen böyle filmler o zamanlarda birçok eve renk katıyordu.  Bazı kaynaklara göre eskiden insanlar televizyonları renklendirmek için mavi filtreli cam takarak kullanmayı tercih ediyorlarmış fakat burada amaç televizyonları renklendirmekten çok gelen zararlı ışınlardan korumakmış. Renkli televizyonların çıkış tarihine bakarsak ilk olarak 1950 yılında ABD'de satışa sunulmuştur fakat insanlar renkli televizyonları 1960'lı yıllarda tam anlamıyla kullanmaya başlamış. Zamanla teknolojinin gelişimiyle siyah beyaz televizyonlar tarihe karışıp renkli ve daha net televizyonlar evlerimizin baş köşesinde yerlerini almışlardır.

 

Kumanda

Eskiden kanal sayıları çok az sayıdaydı ve kanallar kutudan değişirdi. Bilen bilir, kanal değiştirme görevi hep evin en küçüğüne verilirdi. Televizyon kumandasının tarihine bakarsak 1956 yılında Roberth Adler bir uzaktan kumanda geliştirmiş ve bu kumandanın her bir düğmesi farklı bir tonda ses çıkarıyormuş ve televizyondaki devreler bu sesi algılayarak kanalları değiştirebiliyormuş. Fakat bu kumandanın kumanda dışında diğer sesleri algılmak gibi sorunlarından dolayı uzun bir süre piyasada kalamamış. Ardından 1973 yılında BBC Ceefax teletext adında bir kumanda geliştirdi ve bu kumandanın TV'yi açmak, kanal değiştirmek ve ses açıp kapatmak gibi birçok özelliği vardı. Daha sonrasında, 1980 yılında Kanada'lı bir şirket ve Phılıps tarafından kızıl ötesi uzaktan kumanda piyasaya sürüldü. Günümüzde ise teknolojinin gelişmesiyle akıllı kumandalar ve bu kumandaların modern grörünümü ortaya çıktı. Bugün aslında yerimizden kalkmadan konforlu bir şekilde televizyon izleyebiliyorsak bunu uzaktan kumandalara borçluyuz.

Kanal

Dünyada ilk televizyon yayınını veren kanal BBC'dir. Türk televizyon tarihinde ise ilk resmi tv yayını 1968 yılında TRT tarafından verilmiştir. O zamanlarda yayınlar tek kanal üzerinden ve belirli saatlerde yapılıyordu. Tek kanal ve tek yayın olduğu için insanlar heyecanla yayının başlamasını bekliyorlardı. Sonrasında ise teknolojinin gelişimiyle devlet kanallarının yanı sıra özel kanallar da çoğaldı. Şimdilerde ise yüzlerce kanal yayın yapıyor.

Anten Teknolojileri

Teknolojinin gelişmesi ile birlikte antenler de hayatımızdan çıktı. Eskiden kullandığımız antenler rüzgar ya da yağmurdan etkilenirdi ve televizyon yayınının gitmesine neden olurdu bu yüzden insanlar da giden yayını düzeltmek için çatıya çıkmak zorunda kalıyorlardı. Fakat şimdilerde akıllı uydu sistemleri ile bu sorunlar ortadan kalkmış oldu.