Beyin ve Dopamin İlişkisi
Bilim ve Teknoloji - 20 Aralık, 2021 - Okuma Süresi: 3 Dk.
20 Aralık, 2021
Merkezi sinir sisteminin %80'ini oluşturan dopamin haz ve ödül sistemi, pekiştirme, motivasyon, öğrenme, dikkat, işlem belleği, eylem seçiciliği vb. durumlardan sorumludur. Peki bu kadar işlevi olan dopamin hakkında bizler neler biliyoruz? Gelin birlikte öğrenelim.
Şu ana kadar var olan beyin sistemlerinin insan ve hayvanlarda nasıl bilinçli deneyimlere ve davranışlara yol gösterdiği gibi basit bir problemi çözemedik. Klinik açıdan bakılınca açığa kavuşturulması oldukça gerekli bir konu. Bitkisel hayat ve koma gibi bilinç algısının bozulduğu durumlarda beynin ciddi bir hasara uğramış olduğu aşikar. Yapılan araştırmalarda bilincin, beyindeki dopamin adı verilen bie nörotransmitter diğer bir isimle ‘’zevk kimyasalı’’ ile bir bağlantısı olduğu belirlendi. Sinir mekanizmaları içerisinde bilinç bozukluklarına sebep olan olayların tespitinin zor olması teşhis ve tedaviyi de zorlaştırmakta. Çeşitli beyin görüntüleme teknikleri arasında olan DMN ‘’varsayılan mod’’ beynin birbirine bağlı bölgelerinde oluşmuş bir ağın, kişisel farkındalıklar ile bağlantısı olduğunu belirledi. Yani anestezi sırasında veyahut bilinç bozukluklarına sebep olan problemlerde bu ağın hasarı söz konusu. Peki bu ağın en önemli tarafı ne? Tabi ki bilinçli aktiviteler açısından hayati önem taşıyabilmesi.
2006 yılında gerçekleşen bir çalışmada beyin travması geçiren ve bitkisel hayatta olduğu düşünülen bir kadının bilinçli olduğu kanısına dair veriler gözlemlendi. Beyin taraması (f MRI) sırasında tenis oynadığı bir anı hayal etmesi istendi. Böylece hastanın beyin motor süreciyle ilgili bölgesinin aktif hale geçtiği gözlendi. Aynı hastadan evindeki odalarda gezinmesini hayal etmesi istenildiğinde, beynimizin uzamsal gezinme ile ilgili olan posterior parietal korteks bölgesi aktifleşti. Yani hasta bireydeki beynin gözler önüne sermiş olduğu bu etkinlik kalıpları aslında sağlıklı insanlarınkine benziyordu. Aslında kadının farkındalık duyusuna sahip olduğunu söylemek oldukça doğru bir tabir. Bazı bilimciler tarafından öne sürülen diğer bir konu ise bitkisel hayatta olan her beş hastadan birisinin aslında beyin taramaları esnasında komutları takip edebilecek kadar bilinçli olabilecekleriydi, ancak ne yazık ki bu konuda tam bir fikir birliği yok.
Beynimizdeki hücreler işlevlerimizi gerçekleştirmek amaçlı birçok hücre ile etkileşim içindedir. Ödüllendirici rolü olan dopaminin bilinç konusundaki önemini zaten hepimiz biliyoruz. Dopamin salınım mekanizması bozukluğunda hastalara verilen antipsikotik grubu ilaçlar sayesinde bu mekanizmayı düzeltmek mümkün. Beynimizin dopamin kaynağına ventral tegmental alan (VTA) deniliyor. Dopamin bu bölgelerden salınır ve ardından korteksin birçok bölgesine yayılır. Bazı çalışmalara göre bu bölge anestezi uygulamaları sonrasında hasara uğramakta. Sağlıklı bireylerde anestezinin etkisinin geçmesi ardından VTA işlevi geri kazanılıyor. Yani zamanla iyileştiği görülen bilinç bozukluğu olan hastalarda VTA mekanizmasının bir kısmı eski halini alıyor. Bu da dopaminin bilincimizi koruduğunun önemli bir göstergesi.
Anestezi dalında yürütülen bu çalışmalar dopamin üzerinde etkili olan mevcut ve gelecekte ortaya çıkacak olan ilaç kullanımlarının anestezi anlayışını biraz da geliştirebileceğini öne sürüyor. Genel anesteziklerin beynimizin hangi bölgelerinde nasıl ve etkili olduğunu tespit etmek hala bir sır konusu. Ancak bu çalışmaların en heyecan veren kısmı dopamin nörotransmitteri üzerinde etkiye sahip bu ilaçları bilinç bozukluklarının tedavisinde bir umut olması.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.