Ağrı Kesiciler Neremizin Ağrıdığını Nereden Bilir?

Bilim ve Teknoloji - 26 Nisan, 2021 - Okuma Süresi: 5 Dk.

26 Nisan, 2021

Ağrı Kesiciler Neremizin Ağrıdığını Nereden Bilir?
Kredi: Daily Express

Vücudumuzun herhangi bir bölgesinde ağrı hissettiğimizde bazılarımız hemen ağrı kesicilere yönelir ve genellikle 15-30 dakika içerisinde o bölgedeki ağrıdan eser kalmadığını fark ederiz. Peki, ağrı kesiciler ağrıyı bulup yok etmeyi nasıl başarır?

Ağrı kesici ilaçlar günümüzde maalesef ki birçoğumuzun günlük hayatının tam merkezinde konumlanmış durumda. Günlük hayatta vücudumuz aşırı zorlandığında veya kronik bir hastalık sonucu istenmeyen etkiler oluştuğunda vücut buna ağrı duyusuyla cevap verir. Bu durum günlük yaşamı epey zorlaştırdığı için artık hemen hepimiz çantamızda vazgeçemediğimiz o tek tip ağrı kesiciyi taşıyor olabiliriz. Hepimizin merak ettiği ağrı kesicilerin vücuttaki etki mekanizmasına geçmeden önce gelin öncelikle vücudun ağrı yanıtına bir göz atalım.

Ağrı duyusu, birçok nörokimyasal ve psikososyal faktörün iş birliği ile ortaya çıkan kompleks bir olgudur. Uluslararası Ağrı Çalışma Derneği, ağrı duyusunu, "gerçek veya potansiyel bir doku hasarına bağlı gelişen, hoş olmayan duygusal ve algısal bir deneyim"  olarak tanımlamıştır. Aynı zamanda bu deneyim kişilere özgüdür çünkü her bireyin ağrıyı algılama ve tecrübe etme biçimi farklı olabilir.

İç veya dış kaynaklardan işlerin yolunda gitmediğine dair bir uyarı geldiğinde bu bilgi, o uyaranın vücut dokularında meydana getirdiği/getireceği zararlara ilişkin değerlendirilmek üzere sinirsel yolaklarca ve periferal (çevresel) sinirler vasıtasıyla merkezi sinir sistemine iletilir. Bu bilgi işleme biçimi nosisepsiyon olarak adlandırılmıştır. Nosisepsiyon, gerçek doku hasarı veya zararlı uyaranlar sonucu gelişmesi muhtemel doku hasarı bilgisini beyne iletmekten sorumludur. Bu işlev akut ve dış etkilere (eksojen mekanizmalar) bağlı gelişebileceği gibi artık kronikleşmiş ve iç etkenlere (endojen mekanizmalar) bağlı da gelişebilir.

Eksojen Kaynaklı Ağrı Yanıtı

Vücudumuza dışarıdan gelen bir zararlı etken nedeniyle doku hasarı gelişimine bağlı ağrı işleme mekanizmaları aktif olur.  Burada hasarlı bölgedeki ağrı reseptörleri (nosiseptörler) hasar bilgisini işler ve bilgi, periferal sinir ağları boyunca omuriliğe ve ardından beyinde talamusa ulaşır. Talamus kendisine ulaşan sinyali, ağrı bilgisinin değerlendirilmesi için gerekli beyin bölgelerine yönlendirir. Bu şekilde ağrı yanıtı, beyinde algılanmış ve işlenmiş olur.

Ağrı Kesiciler Neremizin Ağrıdığını Nereden Bilir?

Endojen Kaynaklı Ağrı Yanıtı

Vücudumuzda endojen kaynaklı oluşan ağrı hissi prostanoidler adı verilen hormon benzeri moleküller (otakoidler) sayesinde gelişir. Bu moleküllerden bazıları vücutta başlıca ağrı ve yangı (inflamasyon) oluşumunu sağlar ve genel olarak hepsi vücut dengesinin (homeostasis) korunmasında yardımcıdır. Bu mesajcı moleküller vücutta işler istendiği gibi gitmediğinde, inflamasyon, enfeksiyon durumlarında bölgesel olarak sentezlenerek ve kendilerine özgü reseptörlerle etkileşerek vücutta bölgesel ağrı yanıtı oluşturmakla görevlidir. Ayrıca bu mekanizmalardan farklı olarak prostanoidlerden bazılarının akut ağrıda, ağrı reseptörlerinin duyarlılığını artırarak ağrı algısının daha fazla hissedilmesine neden olduğu biliniyor.

Ağrı Kesiciler

Şimdi bu bahsedilenlerin hepsini toparlamak gerekirse; vücudumuzda içsel ve dışsal birtakım zararlı uyaranlara karşı her zaman bir yanıt gelişiyor ve bu yanıtlara bazen ağrı yanıtı da ekleniyor. İçsel uyaranlara prostanoid adı verilen mesajcı moleküller aracılık ederken dışsal uyaranlara doku hasarını algılayan ağrı reseptörleri aracılık ediyor. Bu ağrı reseptörlerine endojen prostanoidlerin etkisi olduğundan da bahsetmiştik. Ağrı kesici ilaçlar bu içsel ve dışsal uyaranlara karşı gelişen yanıtı önlemek üzere kullanılır, ancak çoğunlukla o bölgedeki hasarı gidermez. Sadece bizim ağrıyı algılamamızı engeller.

Burada ele alacağımız non-steroidal antiinflamatuar (NSAİ) ağrı kesici grubu, temel olarak şu mekanizma ile etkinlik gösterir;

  1. Prostanodilerin başlıca sentez mekanizması, vücutta fosfolipidlerden sentezlenen araşidonik asidin siklooksijenaz enzimleriyle farklı yapılara dönüşmesidir.
  2. Burada siklooksijenazlarla oluşan farklı prostanoidler yukarıda bahsettiğimiz mekanizmalar ile vücutta bölgesel ağrı oluşmasına neden olur.
  3. Siklooksijenazlara spesifik NSAİİ’ler yalnızca ilgili prostanoidin sentezini engelleyerek bölgesel gerçekleşen ağrıyı yok eder.Ağrı Kesiciler Neremizin Ağrıdığını Nereden Bilir?

 (Burada ele aldığımız NSAİİ’ler en çok tercih edilen ağrı kesici ilaç grubudur, farklı yollardan etki gösteren ağrı kesiciler de mevcuttur)

Sonuç

Sonuç olarak ağrı kesici ilaçların ağrı duyusunun vücudumuzun hangi kısmında gerçekleştiğini, o bölgeye özgü mesajcı moleküllerin varlığına bağlı olarak bulduğunu ve yine bu mesajcı moleküllerin sentezini engelleyerek işlev gösterdiğini gördük. Yani aslında bölgesel olarak salıverilen ve yalnızca bölgesel olarak ağrı oluşturma özelliği gösteren özel prostanoidler ve yan yolaklardan sentezlenen benzeri mesajcı moleküllerin üretilmesi NSAİİ’ler aracılığıyla engellenerek ağrı duyusu ortadan kalkmış olur.


 

Haftalığın PeP'te!

İlk 15'a giren her içerik ile 200 TL kazan!

En popüler yazar sen ol!

Okunma puanını artır, kazan!

Liderlik Tablosu'na göz at!

Bu haftanın en çok okunanları.

E-bültenimize abone ol!

Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.

Gizlilik Sözleşmesi'nde belirtilen hüküm ve koşulları kabul ediyorum.