Yozgat'ın Lezzeti: Arabaşı Çorbası - Case101

Kış aylarının vazgeçilmezi, gribin yegane çözümü, tereyağı ve unun muhteşem ahengi; Arabaşı çorbasını gelin birlikte tanıyalım.

Anadolu’da çadırlarda yaşayıp, hayvancılıkla uğraşan göçebe hayat süren insanlara Yörük denirmiş.

Bu insanlar taşıması en kolay gıda olan bulgur ile beslenir, sofralarından da eti eksik etmezmiş.

Hal böyle olunca bulgur işlerinde hünerlenen Yörük hanımları kısır, batırık, analıkızlı fellah köftesi, yüzük çorbası, humus vs. yemeklerini yapmaya başlamışlar.

Bunlarla beraber et pişirmede ustalaşan hünerli annelerimiz binbir çeşit yemeği yapmaya başlamışlar.
 

Bakalım arabaşı çorbası nasıl ortaya çıkmış?

Günbegün ilerleyen bu yemek yapma döngüsünde tavuk çorbasını birçok farklı tarifte yapsalar da, o tereyağında kavrulan unun kokusu salçayla birleşince yemek yemeyi seven insan için midede uzun soluklu bir halay başlatır. O koku dahi ekmek arası yapılıp yenilecek hissi verirken, içine tavuk eti de girince yememek imkânsız olurdu herhalde… Yanında bolca ekmek yediren bu lezzete ekmek gibi doyurucu, yapması kolay bir yemek lazımdı. Nohutla yahniyi, bulgurla keşkeği meze etmiş annelerimiz için bu çorbanın yanına keşkek kıvamında bir un kavurmak hiç de zor olmamış. Bu sayede, tereyağında kavrulmuş tavuk çorbasının yanına unla yapılmış hamur da eklenince Yörük sofralarının vazgeçilmezi olmuş.
Bol acısıyla içilen bu çorbanın en önemli özelliği ise hamurudur. Hamuru için bulamaç diyenler vardır. Fakat ben bunu doğru bulmuyorum. Bulamaç zihinlere itici veyahut mide bulandırıcı geliyor, oysaki bizim hamurumuz öyle mi? Bir arabaşı gurmesi için hamuru olmayan çorba, tavuk çorbasıdır. Hamuru mutlaka olmalı.
 

Lezzetinin yanı sıra faydasından da bahsedecek olursak…

Bol acılı içilen bu çorba hem doyurucu hem de tam bir vitamin kaynağıdır. Kış aylarında içimizi ısıtmasının yanı sıra, grip, nezle gibi rahatsızlığı bir günde vücuttan atacak kadar yararlı bir çorbadır. Vücuda faydasının yanında, kalabalık ortamlarda tüketilen bu çorba, bol acısı, yanında bir dilim limonuyla dost meclisinde günü gün eder.

 

 

Şimdi merak edenler için tarifine geçelim.

İlk önce hamurumuzu yapmalıyız. Bunun için bir tencerede su kaynatılır.
Kaynayan su devamlı karıştırılarak, içine elenmiş un yavaş yavaş ilave edilir.
Muhallebi kıvamına gelinceye kadar karıştırılarak kaynatılır. 
Parlak olması için, ateşten indirilmeden önce bir bardak soğuk su dökülerek biraz daha kaynatılır. 
Islak tepsiye boşaltılarak soğuyup donması beklenir. 
Hamur hazırlandıktan sonra tavuk pişirilir, tavuk piştikten sonra bir kenara alınarak didiklenir. Tenceredeki tavuk suyuna bir miktar salça konulur, kaynamaya bırakılır. Başka bir tavada ise biraz un, tereyağı ile birlikte kavrulur ve soğumaya bırakılır. 
Yine bir başka kaba yağ konulur, domates salçası ve biber bu yağda kavrulur ve kaynamakta olan tavuk suyuna eklenir.
Soğumaya bırakılan kavrulmuş un da tavuk suyuna karıştırmaya ara vermeden konulur. 
Küçük parçacıklara ayrılmış tavuk eti de suya ilave edilerek iyice kaynatılır. 
Arabaşı çorbasının en önemli özelliği acı olmasıdır. Bu nedenle kırmızıbiber ve karabiber de ilave edilir. (Acı severler için bir çay kaşığı atmaları ve lezzet şöleni yaşamaları tavsiye edilir.)
Piştikten sonra da limon eklenir. 
Servis sırasında baklava dilimi biçiminde kesilen hamur, çorba kâsesinin yanında konuklara ikram edilir. Kaşıkla alınan hamur, çorbayla birlikte yenir.
Mis gibi dumanı üstünde, bol acılı arabaşı yanına tepsiye kâğıt gibi incecik yapılmış, çiğköfte gibi tepsisine yapışmış bir tabak un bulamacı, bir dilim limonu ile şimdiden   AFİYET OLSUN!!