Lezzetleriyle Damaklarımızı, Öyküleriyle Kalplerimizi Fetheden Yemekler - Case101
Alışveriş - 10 Mayıs, 2021 - Okuma Süresi: 5 Dk.
10 Mayıs, 2021
UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağında 'GASTRONOMİ' dalında 3 ilimiz var: Gaziantep, Hatay ve Afyonkarahisar. Bunun yanı sıra Edirne'den Kars'a 7 bölgemizde de eşsiz yemeklere sahibiz. İşte bu yazımda yemeklerimizin kimi zaman tebessüm ettiren kimi zaman hüzünlendiren öykülerini sizlerle paylaşacağım.
Gastronomi alanında çok gelişmiş bir ülkeyiz. Karadeniz'den Akdeniz'e, Ege'den Doğu Anadolu'ya 7 bölgemizde de birbirinden eşsiz yemekler pişiyor. Peki bu yemeklerin hikayeleri ne? Gelin birlikte bakalım.
1.PERDE PİLAVI
Siirt'in en meşhur yemeklerinden biri. Şimdi gelelim taşıdığı anlama. Bu pilav sembollerden oluşuyor desek yeridir. İlk evlenildiği zaman kayınvalide gelinine bu pilavı ikram ediyor. Yani kayınvalideden gelinine bir öğüt ve iyi dilek yemeği diyebiliriz. İşte semboller ve anlamları:
Dışındaki hamur yani perde gelinin hanesinde yaşananları bir perde gibi örtmesi gerektiğini, fıstıklar kız torunu, bademler erkek torunu, pirinç bolluk bereketi, kuş üzümü sağlığı, pilavdaki baharatlar ise hayatın bazen acı bazen tatlı olabileceğini simgeliyor.
2.İMAMBAYILDI
Kıtlık zamanında köyün imamımı kilerini dolduruyor ve ne olur olmaz diyerek evdekileri de komşularını da kilerine yaklaştırmıyor. Bir gün bu durumdan bezen karısı açıyor kilerin kapısını, kocasına inat olsun diye kullanabildiği kadar çok malzemeyi kullanarak bir yemek pişiyor. Geriye kalanları ise komşularına dağıtıyor. Akşam imam geliyor, bir güzel yemeğini yiyip bitiriyor. Bir süre sonra kilerini kontrol etmeye gittiğinde bir de ne görsün?! Kiler bomboş. İmam da düşüp bayılıyor. İşte o yüzden bu yemeğin adı da İmambayıldı olarak anılmaya başlanıyor.
3. HÖŞMERİM
Höşmerim Balıkesir başta olmak üzere pek çok yörede pişirilen bir peynir tatlısıdır. Hikayesi ise yokluktan çıkmış : Savaş zamanında eşini savaşta yitirdiğini sanan kadının elinde bir tek ineği kalmış. Kadında karnını bu ineğin sütünden peynir yaparak doyurur olmuş. Bir gün kadın peynir mayalarken öldü sandığı eşi çıkagelmiş. Meğerse eşi ölmemiş, yaralanmış bu nedenle hemen köyüne dönememiş. Kadın bir heyecanla ne yapsam ne yapsam diye düşünürken elindeki malzemeler olan yumurta, şeker ve irmiği mayaladığı peynire katmış ve yaptığı yemeği eşine ikram etmiş. Eşi yerken de merakla 'Hoş mu erim?' 'Hoş mu erim?' diye defalarca sormuş. İşte 'Hoş mu erim?' lafı söylene söylene günümüzde HÖŞMERİM ismine dönüşmüş.
4.ALİNAZİK
Patlıcan ve et ile yapılan bu yemeğin isim babası Yavuz Sultan Selim. Önüne bu yemek geldiğinde beğendiğini ve yapan kişiyi övmek amacıyla Yavuz Sultan Selim 'Hangi eli nazik yaptı bunu?' diyor. Çevresindekilerden de 'Ali' ismini duymuş olacak ki yemeğin ismi Ali Nazik olarak kalıyor.
5.GÜLLAÇ
Ramazan sofralarının olmazsa olmazı güllacın hikayesi ise şöyle: Eskiden insanlar nişasta böceklenmesin diye yufkalar yapar onları kuruturlarmış. İhtiyaç duyduklarında ise bu yufkaları kullanırlarmış. İşte bir gün saray erkanından birkaç kişi Kastamonulu Ali Usta'ya misafirliğe gitmiş. Ali Usta ise acele bir şekilde elindeki yufkaları sütle ıslatıp misafirlerine ikram etmiş. Misafirler çok beğenmiş olacak ki Ali Usta'yı saraya çağırmakla kalmamış tatlıcıbaşı yapmışlar. Güllaç aşığı biri olarak söylüyorum ki teşekkürler Ali Usta...
6.HÜNKARBEĞENDİ
Maalesef ki bu güzel yemeğin altında acı bir aşk hikayesi yatıyor. Rivayete göre, Sultan Abdülaziz uluslararası bir sergi için Paris'e gidiyor ve orada III.Napoleon ve karısı İmparatoriçe Eugenie'in konuğu oluyor. Ve ilk görüşte İmparatoriçe'ye aşık oluyor. İmparatoriçe de bu aşka karşılık veriyor lakin imkansız aşk... Sultan Abdülaziz İstanbul'a geri dönüyor ve uzun bir zaman sonra III.Napoleon'u Süveyş Kanalı'nın açılışına davet ediyor. Napoleon ise kendisinin gelemeyeceğini lakin eşinin onun yerinde katılımda bulunacağını bildiriyor. İmparatoriçe Eugenie, Mısır'a doğru giderken İstanbul'da duraklıyor ve saraya konuk oluyor. Yanında aşçısını da getirmiş bu arada. Aşçısından akşam yemeği için beşamel sos yapmasını istiyor İmparatoriçe. Aşçısı saray mutfağında beşamel sosu yaparken sarayın aşçıbaşısı bu sosu görüyor ve çeşit olsun diye olacak ki sosa patlıcan katıyor. Üstüne ise Sultan'ın en sevdiği et yemeğini koyuyor. Bu şekilde Sultan'a ve İmparatoriçe'ye ikram ediyor. Yemek çok seviliyor. Ülke hatta dünyaya nam salıyor.
Aşk kısmı ise acı bitiyor. İmparatoriçe Eugenie o gün yemekten sonra sarayda kalmaya karar veriyor fakat bu olanları duyan Pertevniyal Valide Sultan onu saraydan kovuyor. Paris'e döndüğünde ise eşi III.Napoleon tarafından sürgüne gönderiliiyor. Sultan Abdülaziz ise kısa bir süre sonra tahtan indirilip öldürülüyor.
Peki bu hikayelerden sizi en çok şaşırtan hangisi oldu?
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.