Bir Yemekten Daha Fazlası: Makarna - Case101

Özellikle biz öğrencilerin vazgeçilmezi olan makarnayı sevmeyen yoktur herhalde. Makarnayı yediğiniz andan itibaren beyindeki serotonin miktarını düşünebiliyor musunuz? Ayrıca sağlık açısından bilmediğimiz faydaları da var. O zaman bunu tarihçesiyle beraber öğrenip yazının sonundaki sürprize bakalım.

Makarna Deyip Geçme

Dünyada ekmekten sonra en çok tüketilen ürünlere baktığımızda makarna, diğer ürünlerin arasından sıyrılıp öne geçiyor. Hem fiyat açısından hem de ulaşılabilirlik açısından daha fazla tercih ediliyor. İçeriğindeki vitamin, mineral hatta protein bakımından da oldukça zengin bir gıda. Ayrıca yüksek orandaki linoleik yağ asidi sayesinde kalp ve damar sağlığını da olumlu etkiliyor. Çünkü kolesterol zaten başlı başına bir sorun. Bunun çözülmesine yardımcı oluyor. Glisemik indeksi düşük olduğundan yağ ve şeker depolanmasına da engel oluyor. İçerdiği kompleks karbonhidratlar kana yavaş karıştığı için kişide uzun süre tokluk hissi bile sağlıyor.

Makarnanın bir diğer artısı metabolizmada kolayca parçalanıp hazmedilmesi ve enerjiye dönüşmesidir. Sporcular tarafından da tercih edilmesinin asıl sebebi bu zaten: Enerjiye ihtiyaç duyduğu an kullanabilmeleri. Antrenman öncesi beslenme için makarna kan şekeri seviyesini dengeleme ve kasları çalıştırmada yakıt görevi görür. Dolayısıyla egzersiz öncesi karbonhidrat tüketmezseniz istediğiniz verimi elde edemezsiniz. Enerjiniz kalmadığı için de aşırı bitkin hissedebilirsiniz. Bu yüzden sporculara ne diyoruz egzersiz öncesi karbonhidrat tüketimine önem verin, özellikle de makarnaya; hem kan şekeriniz hem de enerjinizin sabit kalması için.

Makarnanın Hikayesi

Tarihi binlerce yıl öncesine dayanan makarna, her insanın hatta her mutfağın baş yapıtı olmayı başarıyor. Biz ne kadar İtalyan mutfağına ait olarak bilsek de aslında durum öyle değil. Maalesef makarnanın kökenini net olarak bilmiyoruz. Bugün Roma’da bulunan Makarna Müze’sinde bile belgeler makarnanın nereden geldiği hakkında yeterli bilgi vermemektedir. Bazı araştırmacılar 1292 yılında Marco Polo’nun Çin’e ziyaretinden sonra İtalya’ya dönüşünde spagetti ve yapılışıyla ilgili bilgilerin kayıtlarda yer aldığını söylüyor. Şöyle bir gerçek de var, 13. yüzyılda zaten makarna İtalya’da popülerdi yani makarnayı İtalya’ya getirenin Polo olmadığı söylentiler arasındaydı. Eski Yunan ve Roma kültüründe ise makarna yapımı ve tüketimi bugünkü haline benzer olmasa da yapıldığı kayıtlarda yer alır. Çinliler ve Araplar tarafından da yapılıp tüketilmiştir. M.Ö. 5. yüzyıla ait Suriye’de bulunan yazılara bakıldığında o dönem Araplarında arpa ve şehriye tükettikleri görülmektedir.

20. yüzyıla kadar makarna İtalya başta olmak üzere Arap Yarımadası ve Çin’de üretilip tüketilmeye devam etti. Gelişen teknolojiyle daha az maliyetli ve kaliteli olmaya başladı. Önceden irmik ve suyla karıştırılarak elde edilen hamurun sert olması nedeniyle ayaklarla karıştırılan makarna hamuru 17. yüzyıldan itibaren makinelerde yoğurulmaya başlandı. Napoli kralı 2.Ferdinando’nun bu iş için mühendise talimat vermesiyle (iyi ki böyle bir talimat vermiş) ilk makarna makinesi icat edildi. Makarna üretimini teknolojik açıdan geliştiren ve en iyi kalitede üreten İtalyanlar makarna ihracatına başlamış oldu.

Peki İtalya’dan bizim sofralarımıza gelene kadar makarna nasıl üretiliyordu?

Genellikle durum buğdayından elde edilen makarna 5 aşama gerçekleşiyor:     

1. Temizleme ve Tavlama: Makarnalık buğday irmiğe dönüştürülmeden önce öğütülmeye uygun duruma gelir. Oluşan kirliliğe karşı temizlenir,buğdayın irmik haline dönüştürülmesini kolaylaştırmak için tavlama işlemi gerçekleştirilir. Bu işlemde buğday taneleri belli bir sıcaklıktaki suyun içinde bekletilip yumuşatılır. Tavlamanın amacı buğdaydaki rutubetin miktar ve dağılım yönünden eşit olmasıdır.

2. Öğütme ve Eleme: Tavlanan durum buğdayı değirmende öğütülüp irmik haline gelir. İrmik haricindeki her şey eleme yöntemiyle irmikten uzaklaştırılır. Altın sarısı renginde irmik elde edilir.

3. Yoğurma ve Şekil Verme: Altın sarısı irmikler suyla karıştırılıp hamur kıvamına gelene kadar yoğurulur. Eğer eklenecekse çeşitli baharat ve bitkiler, vitaminler bu aşamada eklenir. Artık kıvam alan hamur şekil verilmek üzere basınçlı şekil verme makinelerinden geçirilir, istenilen makarna şekli elde edilir.

4. Kurutma ve Dinlendirme:  Yoğurma ve şekil verme işleminden çıkan yaş hamurlar şekillerinin bozulmaması için kurutmaya alınır. İki işlemli ön ve son kurutma uygulanır. Ön kurutmada makarnanın dış yüzeyi kurutulur. Mikroorganizma oluşumunu engelleyerek makarnaya parlaklık kazandırır. Ama iç kısımlarındaki nem bırakılır çünkü makarnanın içindeki nemin homojen dağılması istenir. Ön kurutmayla beraber dinlendirme aşamasıyla son kurutma işlemi tüketime hazır hale gelir.

5. Soğutma ve Ambalajlama: Son kurutmadan sonra soğutma işlemi uygulanır. Makarna taneleri istenilen gramajda ambalajlanır.

Ambalajlanan makarna marketlerden bize ulaşınca tek yapmamız gereken makarnayı güzel bir sosla buluşturup servis etmektir. Bu güzel sosun tarifini sizlere de veriyorum. İşte meşhur Gigi Hadid Makarnası’nın malzemeleri ve yapılışı:

Malzemeler

• 1 paket makarna
• 1 paket krema
• 100 gr kaşar peyniri
• 1 adet soğan
• 2 diş sarımsak
• 2 yemek kaşığı salça
• 1 çay kaşığı pul biber, karabiber, kırmızı toz biber, kekik
• 1 tatlı kaşığı tuz
• Yarım çay bardağı sıvı yağ, 1 yemek kaşığı tereyağ

Yapılışı

1 litre suyu kaynatıp üzerine 1 tatlı kaşığı tuzu ilave edelim. Kaynayan suya makarnamızı dökelim. En geç 10 dakika içinde pişecektir zaten. Pişince suyu süzüp yarım su bardağı makarna suyunu sos için ayıralım.

Tavaya sıvı yağı koyup üzerine doğradığımız soğan ve sarımsağı pembeleşinceye kadar kavuralım. Salçayı ekleyelim. Onlar kavrulunca tüm baharatları ekleyelip kremayı dökelim. Ayırdığımız suyu karışımın içine döküyoruz. Hepsini karıştırdıktan sonra kaşar peynirini ekliyoruz.

Hazır olan sosumuzu pişen makarnayla buluşturuyoruz. Servis ederken görüntünün güzelliği açısından kaşar peyniri, maydanoz ya da fesleğen ekleyebilirsiniz. Afiyet olsun!