Akıp Giden 10/10 Netflix Dizileri

Sıkıldığımız bu dönemlerde bazılarını daha önce duymadığınız, bazıları çok etkileyici olan ve hepsini hızlıca bitireceğinize emin olduğum 10 Netflix dizisini sizler için derledim.

 

1)SENSE 8

İşte başlıyoruz. Sense 8 dizisi konu bakımından diğer dizilerden oldukça farklı. Farklı ülkelerde, farklı kişiliklerde, farklı hayatlar yaşayan sekiz kişinin birbirini duygusal olarak hissetmeleriyle başlıyor her şey. Yer yer çok güldüğüm, bazen gözlerimin dolduğu, bazen kalbimi ağzımda hissettiğim sahneleriyle beni fazlasıyla etkilemişti. Aşk desen var, arkadaşlık desen var, kavga desen var. Daha ne olsun değil mi? Bu zamana kadar izlemediyseniz kesinlikle şans verin derim.

2) The Umbrella Academy

 

İkinci önerime gelecek olursak The Umbrella Academy romandan uyarlanmış dizilerdendir. Burda da konumuz dünyanın farklı yerlerinde gebelik belirtisi göstermeden doğmuş 43 bebekten yedisini Sir Reginald Hargreeves adlı zengin bir adamın keşfedip “Umbrella Academy” adlı okulda yetiştirmesini konu alır. Dizinin kendine bağlayan kısmı kesinlikle  her karakterin birbirinden uçuk olmasıdır. Favori karakterim ise Klaus oldu. Hani bir dizi izlersiniz ve karakterlerin hepsini sosyal medyadan takip edecek kadar etkilenirsiniz ya işte tam olarak bu o dizi.

3) The Good Place

Bu dizi ise en sevdiklerimden. 20 dakikalık bölümleriyle asla insanın içini sıkmayan, çok sevimli bir dizi. Ölümden sonraki hayatı oldukça komikleştirerek aslında iyiliğin insanın içinde olduğunu ve bu iyiliğin dışarıya yansıması için çevrendeki insanların ne kadar önemli bir konumda olduğunu çok güzel örneklerle bizlere sunuyor. Birazcıkta ahlak feksefesine ilginiz varsa fazlasıyla zevk alacağınızı umuyorum. 

4)Emily In Paris

Gündelik dilimizde 'çerez dizi' diye bir tanım vardır ya işte tam olarak o. Türk dizileriyle benzerlik gösterdiğini düşündüğüm, izlerken kafa yormasın basit olaylar olsun dediğimde aklıma gelen ilk dizidir kesinlikle. Emily adında bir kızın Paris'e taşınmasıyla oluşan Fransız- Amerikan kültür çatışmasını konu almış bir dizi.Yeni bir ülkeye sıfırdan alışmaya çalışmak ne kadar zor olabilir? Peki gittiğin ülkede büyük önyargılarla yapayalnız kalırsan başına ne gelir? Kafa dağıtmalık basit dizi kategorisine kesinlikle alabiliriz.

5) Ateşböceği Yolu

Gelelim şimdilerde ön plana çıkan mükemmel diziye. Tamamen zıt karakterlere sahip olan iki genç kızın arkadaş olmalarıyla başlıyor tüm hikaye. Büyüdükleri süreç içerisinde sevinçlerini, hüzünlerini hep paylaşarak gerçek dostluğu gözler önüne seriyorlar. Oldukça duygusal bölümleri olan ve arkadaş çevremizi, ailemizi, davranışlarımızı sorgulatan çok iyi bir kitap uyarlaması. Tekrar tekrar izleyebileceğim diziler arasında çoktan yerini almış durumda.

6) Sex Education

Çok çok etkileyici miydi? Hayır, pek söylenemez. Fakat şunu söyleyebilirim ki eğlenceli ve akıp giden bir dizi. Başrolleri çok başarılı konu bakımından kısaca bahsetmek gerekirse klasik Netflix yapımı lise dizilerinden birisi. Otis adındaki karakter seks terapisti annesi sayesinde bu konuda kapsamlı bilgiye sahiptir. Durumun böyle olduğunu gören Maeve ona okulda seks terapisti olmasını teklif eder ve her şey başlar. 

7) Lupin 

Son günlerde gündemde olan, izleyen kişi de "Bu nasıl bir zeka!" dedirten, aksiyon ve mizahı mükemmel işleyen bir mini dizi. Babasının uğradığı haksızlığın intikamını almak isteyen Assane Diop isimli karakterin planlarının tıkır tıkır işleyişine tanıklık edeceksiniz. Arsen Lüpen'in maceralarından esinlenerek hazırladığı bu planların kusursuzluğu sizi şok edecek. 

8) Bize Çıkan Yollar 

Siz de benim gibi noel döneminde çıkan mini dizilerin yada filmlerin aşığıysanız doğru yerdesiniz. Çok çekingen bir karaktere sahip olan Lily'nin kütüphanede kırmızı bir defter aracılığıyla Dash isimli çocukla tanışmasını konu edinen bu dizi tam bir gençlik dizisi. Noel zamanının New York'a ne kadar yakıştığını gördüğünüz zaman hiç gitmemiş olsanız bile hayran kalıyorsunuz. Basit, kafa yormayan, çerez dizi kategorisine rahatlıkla alabiliriz.

9) After Life

Gülmeye ihtiyacımız olduğu şu dönemlerde ihtiyacımızı karşılama potansiyeline sahip olan İngiliz komedisi. Ricky Gervais çok sevdiği eşini kaybettikten sonra hayata küsen, beklentilerini sıfırlayan, ziyadesiyle huysuzlaşan ve tatsızlaşan adamı çok çok iyi yansıtmış. Sakince ilerlerken birden gülmekten gözünüzden yaş getirten, yormayan ve klişelerden uzak bir dizi. İşte Ricky Gervais muhteşemliği. Daha ne denilebilir ki?

10) The Winx Saga: Fate

 

Küçükken hangimiz çılgınlar gibi izlemedik ki? Hatta siz hangi karakterdiniz? Ben hep Bloom olmak isterdim. İşte bu duyguları yeniden uyandıralım demişler ve güzel bir iş ortaya çıkarmışlar. Bütün olay öbür dünya hakkında hiçbir fikre sahip olmayan Bloom'un öbür dünyaya geldikten sonra hayatı hakkında herkesin sakladığı sırları çözmeye çalışmasıyla başlar. Bildiğimiz Winx gibi olmasa da ben çok keyif alarak izledim. İkinci sezonunu merakla bekliyorum.